Esas No: 2019/8860
Karar No: 2021/2712
Karar Tarihi: 01.04.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütüne yardım - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8860 Esas 2021/2712 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/8860 E. , 2021/2712 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne
yardım
... için 16.08.2016,
... için 21.08.2016,
...için 27.07.2016,
... için 16.09.2014, ... için
26.07.2016, ... için 10.08.2016, ... için 13.01.2017,
... için 06.08.2016,
... için 15.10.2016, ... için 16.09.2014, ... için 04.02.2015,
... için 03.08.2016, ...
için 10.01.2014, ... için 16.01.2015
Hüküm : 1) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63.
maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kaldırılarak; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyetlerine,
3) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kaldırılarak; TCK’nın 220/7. maddesi delaletiyle 314/2, TCK’nın 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine,
4) Sanık ...hakkında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin karan kaldınlarak; TCK"nın 221/4-5 maddeleri uyannca ceza verilmesine yer olmadığına,
5) Sanıklar ... ve ... hakkında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kaldırılarak; CMK’nın 223/2e maddesi uyarınca beraatlerine,
6) Sanıklar ... ve ...
hakkında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kaldırılarak; TCK"nın 220/7. maddesi delaletiyle 314/2, TCK"nın 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine
Temyiz edenler : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafileri ile İzmir Bölge Adliye
Mahkemesi Cumhuriyet savcısı
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ... ve ... yönünden kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"mn 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, diğer sanıklar yönünden ise Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm olağan süresinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, karann niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ..., ..., ...’e ilişkin duruşma taleplerinin ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ...’a ilişkin duruşmalı inceleme istemlerinin ise İlk Derece Mahkemesinde, silahların
eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandınlmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, takdiren; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
I) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında aleyhe temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 21.03.2019 tarihinde duruşmada hazır bulunan Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısına tefhim edildiği, yasal süresi içerisinde gerekçesiz süre tutum dilekçesinin verildiği, gerekçeli kararın 03.04.2019 tarihinde UYAP ortamında gönderildiği, CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 12.04.2019 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla; gerekçe içermeyen aleyhe temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında temyiz taleplerinin incelenmesinde;
...’nun 08.11.2019 hâkim havale tarihli dilekçesinin gerekçe içermesi karşısında, ...hakkında ise Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 21.03.2019 tarihinde tefhimle verilen karara karşı, sanık müdafi tarafından 27.03.2019 tarihinde temyiz sebeplerini içermeyen süre tutum dilekçesi verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararının sanık müdafiine 15.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiince 24.04.2019 tarihinde ayrıntılı temyiz dilekçesinin, CMK"nın 295. maddesinde belirtilen 7 günlük süreden sonra sunulduğu görülmüş ise de Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ve sanık müdafiine gerekçeli kararı tebliğ eden tebligat zarfında CMK"nın 295. maddesinde düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz taleplerinin reddine karar verilmesi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Toplanıp karar yerinde tartışılan delillere göre örgüte üye oldukları anlaşılan sanıklar ... ve ...’un sübut bulan müsnet suçtan cezalandırılmaları gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddelerindeki atfın niteliği ve aleyhe temyiz bulunmaması sebebiyle, hükme esas alınan delillerin istihbari araştırmaya dayandığına dair tespit edilmiş bir delil ya da olgu bulunmadığı halde “istihbari araştırmaların” delil olarak kabul edilmesi ise diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda
ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1. Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1- 872 esas 2012/198 karar sayılı kararında da ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; sanıklardan ...’nin ... ve ... hakkında örgütün sohbetlerine katıldıklarına ilişkin beyanda bulunduğu, yine ... ve ...’ın soruşturma aşamasında birbirleri hakkında beyanda bulundukları, bu nedenle silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanıkların aynı avukatlar tarafından savunulması sebebiyle menfaat çatışmasının oluştuğunun anlaşılması karşısında; sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykın davranılması,
2. ... yönünden;
Sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde hataya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
3. ... yönünden;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden istenmesi, sanık hakkında “sohbet imamı” olduğunu beyan eden Şaban Üstündağ’m tanık olarak dinlenilmesi ile yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının,
saptanması halinde ifadelerinin dosya içerisine getirtilerek tüm beyan ve belgelerin CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafılerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında sair hususlar incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.