Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2466
Karar No: 2021/2462
Karar Tarihi: 07.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2466 Esas 2021/2462 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/2466 E.  ,  2021/2462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine ve davacı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu yolcu otobüsünün yaptığı tek taraflı kazada ağır biçimde yaralanan davacının malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.08.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 472.990,91 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; emniyet kemeri takılmayışı ve istiap haddi aşımı nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 378.392,72 TL. tazminatın 26.04.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz hakem Heyeti tarafından; davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılıp yeniden hüküm tesisine, davanın kabulü ile 472.990,90 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 26.04.2019 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde belirlendiği uzman bilirkişi heyeti raporunun benimsenmiş olmasına; dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya iş kazası kolundan rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirildiğinden, bu nedenle tazminattan indirim yapılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına; kazanın oluş biçimi ile davacının yaralanma şekli ve emniyet kemeriyle ilgili somut belirleme yapılmadığı hususları dikkate alındığında, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışının yerinde görülmesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa"dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi"nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu"na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla; tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu"nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, davacı vekilinin gerek hesap bilirkişi raporuna itirazında gerekse temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu"nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle, tazminat hesabında PMF 1931 Tablosu"nun (TRH 2010 Tablosu"ndan daha kısa ömür süresi belirlediği ve davalı lehine olduğundan) kullanılması gerekli görülmüştür.
    Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 18.07.2019 tarihli aktüer raporunda; 01.06.2015 tarihli ZMSS Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise "devre başı ödemeli belirli süreli rant" formülü kullanılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK"nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli ranf formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir ki, İHH tarafından esas alınan rapor bu yönüyle de yeterli bir rapor değildir.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu"na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği ve davacı vekilinin itiraz ve temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanmasının gerektiği dikkate alınmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5"i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiş ve kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; İtiraz Hakem Heyeti kararının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine;
    peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi