5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/7408 Karar No: 2021/2974 Karar Tarihi: 09.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7408 Esas 2021/2974 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları doğrultusunda hüküm fıkrasının faiz ve ödemeye ilişkin bölümleri çıkarılmış ve yerlerine yeni cümleler eklenmiştir. Kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği belirtilirken, davacı idare lehine vekalet ücreti ödemesi yapılmayacağı ifade edilmiştir. Kararda, kamulaştırma bedeli tespiti için 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi kullanılmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 tarihli kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi ile yedinci cümlesinde yer alan ibarelerin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği belirtilmiştir.
5. Hukuk Dairesi 2020/7408 E. , 2021/2974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi, 2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi"nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Gerektiğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının faiz ve ödemeye ilişkin 4. ve 5. parağraflarının tümüyle çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla, a) (Mahkemece tespit edilen bedelden ilk kararla tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan fark bedel 55.805,49-TL"nin 3"er aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte davalı tarafa derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına, b) (Bozma ilamı öncesi ilk kararla tespit edilen 180.915,54-TL bedele 05.10.2015 tarihinden ilk karar tarihi 04.03.2020 tarihine kadar faiz işletilmesine bozma ilamı sonrası tespit edilen bedelden ilk kararla tespit edilen bedelin mahsubu sonrası oluşan fark bedel 55.805,49-TL"ye ise 05.10.2015 tarihinden Dairemiz karar tarihi 09.03.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,yasal faizin davacı idareden alınarak davalı tarafa verilmesine) cümlesinin yazılmasına, c) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin 9. parağrafının hükümden çıkartılmasına, Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.