Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/7-485
Karar No: 2012/788

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/7-485 Esas 2012/788 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/7-485 E.  ,  2012/788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Beyşehir Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 25/01/2012
    NUMARASI : 2011/5 E-2012/11 K.

    Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyşehir Kadastro Mahkemesi"nce asıl davanın kabulüne; birleşen 2007/285 esas sayılı davanın feragat nedeniyle reddine; birleşen 2007/303 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2007/311 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2007/312 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2008/26 esas sayılı davanın kabulüne dair verilen 16.06.2009 gün ve 2007/268 E.-2009/174 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi"nin 15.02.2011 gün ve 2011/392 E.-2011/750 K. sayılı ilamı ile;
    (...Kadastro sırasında ..ada ...parsel sayılı 25.386,19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kadim kullanıma dayanılarak mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacılar M..A...ve Ş..S.. satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tamamına, davacılar H..A., M.. A.., M.. Y.. M..S..taşınmazın belli bölümlerine yönelik olmak üzere ayrı ayrı dava açmışlar, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; mahkemece, davacı Ş..S...’nun davasının feragat nedeniyle reddine,.. ada..parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaliyle; 09.06.2009 tarihli uzman bilirkişilerin rapor ve krokisinde gösterildiği üzere davacı M..A..’un davasının kısmen kabulüne (D) harfiyle gösterilen 1141,71 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına, davacı M..S..’ın davasının kabulüne (A) harfiyle gösterilen 1544,22 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına, davacı Muharrem Akkuş’un davasının kısmen kabulüne (D) harfiyle gösterilen 1141,71 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına, davacı Hidayet Anlar’ın davasının kısmen kabulüne (C) harfiyle gösterilen 1385,33 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına, davacı M..A...’in davasının kısmen kabulüne (B) harfiyle gösterilen 2426,09 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına, davacı M...Y..’ın davasının kabulüne (E) harfiyle gösterilen 3678,66 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    4753 sayılı Yasa uyarınca bölgede yapılan T.. Tevzi çalışmaları sırasında dava konusu 109 ada 43 parsel sayılı taşınmazın 2456 belirtme parsel numarası ve Toprak Tevzi Komisyonunun 14.12.1966 gün ...sayılı kararı ile mera olarak tahsis edildiği dosya içeriğiyle belirlenmiştir. Tahsis idari yoldan veya mahkeme kararı ile iptal edilmedikçe taşınmazın meralık vasfını kaybetmeyeceği kuşkusuz olduğu gibi süresi ne olursa olsun meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe hukuken değer verilmesi mümkün değildir.
    Mahkemece bu husus gözönünde bulundurularak davanın reddine ve dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm oluşturulması isabetsizdir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne; birleşen 2007/285 esas sayılı davanın feragat nedeniyle reddine; birleşen 2007/303 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2007/311 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2007/312 esas sayılı davanın kısmen kabulüne; birleşen 2008/26 esas sayılı davanın kabulüne dair verilen karar, Özel Daire"ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme hükmünü davalı vekili, temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Toprak Tevzi Komisyonunca mera olarak tahsis edilen taşınmazın tahsis tarihine kadar zilyetlikle edinilme şartlarının oluşması halinde mülkiyetinin kazanılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü için “mera” kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır:
    Mer"a, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkının bağımsız olarak veya birlikte kullanmak üzere, yetkili makam tarafından tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis bulunmamasına karşın kadimden beri (öncesi belli olmayan bir zamandan beri), ilgili köy veya kasabalar tarafından mer"a olarak kullanıla gelen ve hak sahiplerinin mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiilî ve hukukî tasarruflarda bulunamadıkları arazi parçasıdır. Bir yerin mer"a sayılabilmesi için bu amaçla bir köy veya kasabaya tahsis edilmesi gerekir. Bir tahsis bulunmadığı takdirde, kadimden beri o yerin mer"a olarak kullanıla gelmiş olması gerekir.
    Mer"a hangi köy veya kasabaya tahsis edilmiş veya hangi köy veya kasaba kadimden beri o yeri mer"a olarak kullanıyorsa, ancak o köy veya kasabaların ahalisi mer"adan istifade edebilirler; başkalarının mer"adan faydalanma hakkı yoktur.
    Mer"a olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri mer"a olarak kullanıla gelen yerler alınıp satılamaz, üzerine bina yapılamaz, ağaç dikilerek koru, bağ ve bahçe tesis edilemez. Mer"aların sınırlarının daraltılıp genişletilmesi ve zaman aşımı ile özel mülkiyete geçirilmesi mümkün değildir. Mer"aların vasfı değiştirilemez ve ziraat arazisi haline getirilemez.
    Bir yerin mer"a olarak kabulü için sadece o yerin tabiî özellikleri itibariyle, hayvan otlatılmaya müsait olması yetmez, aynı zamanda hukukî bir unsurun da buna eklenmesi gerekir. Bu hukukî unsur tahsis ve kadimden beri kullanmadır. Bir yere hukuken mer"a vasfını verebilmek için iki unsurdan birinin bulunması gerekir (C..H..Türk Hukukunda Mer’a Yaylak ve Kışlaklar, 2.Bası, Ankara 1980, sahife:37 vd.).
    Bu unsurlardan ilki olan tahsis, bir devlet malını umumun faydalanmasına veya herhangi bir kamu hizmetine arzetmek, bağlamak demektir. Yani, tahsis devletin hususi emlâkine dahil olan bir malı, kamu emlâki kategorisine sokan bir idarî tasarruftur. Tahsis hususî malı, kamu emlâki haline getirebileceği gibi, bir kamu malını, bir kamu hizmetinden başka bir kamu hizmetine de nakledebilir. Mer"alar bahse konu olunca, tahsis devlete ait olan bir arazinin, bir köy veya kasaba ahalisinin ihtiyaçlarını karşılamak için süresiz ve şartsız olarak terk edilmesi demektir. Mer"a olarak tahsis edilen arazi üzerinde artık devlet mülkiyet ve tasarruf hakkını kullanamaz. Devlet mer"a olarak tahsis edilen arazi üzerinde sadece bir kontrol ve muhafaza hakkı sahibidir.
    Kadimden beri kullanma ise ikinci hukuki unsurdur. Kadim, başlangıcı bilinemeyecek kadar eski olan demektir. Süresi ne kadar uzun olursa olsun, başlangıcı bilinen kullanma veya intifa kadim sayılmaz. Bu sebeple, bir taşınmazın mer"a olarak kullanılmaya başlandığını belli bir tarihe bağlamak mümkünse, kadimden bahsedilemez. Bir tahsis belgesi ile mer"a olduğu ispat edilemeyen yer, ilgili köy veya şehir ahalisi tarafından kadimden beri mer"a olarak kullanılmakta ise ve bu husus ispat edilebilirse, mer"a iddiası kabul edilecektir. Burada ispat edilecek olan husus, kadimden beri bir tahsisin mevcut olduğu değil, davalı veya davacı köy veya kasaba ahalisinin o yeri mer"a olarak kadimden beri kullanmakta oldukları vakıasıdır (C..,H..:a.g.e, sahife:37,38).
    Hemen belirtilmelidir ki, bir taşınmazın toprak tevzii komisyonunca mer’a olarak tahsis edilmiş olması, evveliyatı itibariyle de mutlak surette mer’a olarak kabulüne yeterli değildir. Ancak, toprak tevzii komisyonunca bir yerin mer’a olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda kişinin o yerdeki zilyetliği sona erer. Taşınmaz kadim mer’adan tahsis edilmemişse mer’a olarak tahsis edildiği tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği ileri sürülerek, kanıtlayabilir. Bunun için de yalnızca mer’a tahsis haritasıyla yetinilmeyip belirtmeye ilişkin tutanak ile ilgili kayıt ve belgeler celp edilerek, taşınmazın evveliyatının ne olduğunun araştırılması zorunludur (HGK"nun 30.10.1991 gün ve 1991/8-427 E., 1991/544 K.; 3.5.1995 gün ve 1995/17-149 E., 1995/502 K.; 17.12.2003 gün ve 2003/8-742 E., 2003/775 K.; 10.05.2006 gün ve 2006/8-240 E., 2006/292 K. sayılı ilamları).
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda; 4753 sayılı Yasa uyarınca bölgede yapılan Toprak Tevzi çalışmaları sırasında dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın ..belirtme parsel numarası ve Toprak Tevzi Komisyonunun 14.12.1966 gün 123 sayılı kararı ile mera olarak tahsis edildiği; daha sonra kadastro komisyonunca 24.11.2006 tarihinde 3402 sayılı Kanun"un 16/B maddesine istinaden mera olarak sınırlandırıldığı belirtilmek suretiyle kadastro tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın mer’a olarak tahsis edilmesinden önce miras bırakanları ve davacıların zilyetliği altında bulunduğunu söylemişlerse de, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin 1762 tahrir nolu vergi kaydının sınırlarını tam olarak bilemedikleri anlaşılmaktadır.
    Şu durumda mahkemece, 1762 tahrir nolu vergi kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılarak yaşı itibariyle 1762 tahrir nolu vergi kaydının sınırlarını bilecek mahalli bilirkişiler ile yeniden keşif yapılıp, taşınmazın kadim mera olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazın kadim mera olduğunun tespit edilmesi halinde zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine; taşınmazın kadim mera olmadığının tespit edilmesi halinde ise tahsis kararı ile zilyetliğin sona erdiği gözetilerek tahsis kararına kadar kazandırıcı zamanaşımıyla zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Hal böyle olunca, eksik inceleme ve araştırma ile yanılgılı değerlendirme sonucu mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    Bu nedenle direnme kararı bu değişik gerekçe ile bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, aynı Kanun"un 440.maddesi uyarınca 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.11.2012 gününde yapılan görüşmede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi