16. Hukuk Dairesi 2015/13835 E. , 2018/2196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ...,Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazlar bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 27.11.2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 47,20 metrekarelik kısmın davacıya ait 180 ada 18 parsel sayılı taşınmaza, aynı tarihli rapor ve krokide (B) harfi ile gösterilen 51,69 metrekarelik kısmın davacıya ait 180 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Ziraat bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazlardan (A) bölümü üzerinde çayır otları bulunup tarımsal faaliyet için uygun yapıda olduğunu, ancak (B) bölümünün beton ile kaplı olup yol olarak kullanıldığını bildirmiş ise de, rapora taşınmazların fotoğrafı eklenmemiş, halen zeminde bir kısım yerin yol olduğu anlaşıldığı halde tespit gününe en yakın tarihli uydu fotoğraflarından istifade edilerek çekişmeli bölümlerin yol olarak kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmemiş, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık sözlerine itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli bölümlerin komşuları 180 ada 6 ve 18 parsel sayılı taşınmazların tespit tarihi olan 2007 yılına en yakın tarihte çekilmiş yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafı getirtilmeli, taşınmazlar başında fen ve ziraat mühendisi bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından çekişmeli bölümlerin öncesinin ne olduğu, yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, yol olarak kullanım varsa umumi yol mu olduğu yoksa davacıya özel yol mu olduğu, yol değil ise taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince zilyetliğin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı araştırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.