12. Ceza Dairesi 2019/439 E. , 2019/2294 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2. maddesi uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/208 esas, 2017/298 sayılı kararının kesinleşmesini takiben, sanığın atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu taksirle yaralama suçu ile birlikte işlediğinden bahisle yeni esasa kaydedilerek aynı Mahkemenin 2018/73 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ilişkin Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2018/209 esas, 2018/154 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde 80 promil alkollü olduğu halde sevk ve idaresindeki araç ile seyir hâlinde iken, müşteki ...."ın sevk ve idaresindeki araca çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, müştekinin aracında yolcu olarak bulunan ...., ...., .... ve ...."ın farklı şekillerde yaralandığı, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan ayrıca soruşturma yürütülerek Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2017 tarihli ve 2017/3727 esas sayılı iddianamesi açılan kamu davasının Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/73 esası ile hâlen derdest olduğu anlaşılmakla,
1- Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/208 esas, 2017/298 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2017/12084 esas, 2018/1805 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde 80 promil alkollü olduğu hâlde sevk ve idaresindeki araç ile seyir hâlinde iken, müşteki ...."ın sevk ve idaresindeki araca çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası neticesinde müştekinin aracında yolcu olarak bulunan birden çok kişinin yaralanmasına neden olduğu somut olayda, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise birden çok kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
2- Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2018/209 esas, 2018/154 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Anılan Mahkemenin 22/06/2017 tarihli ve 2017/208 esas, 2017/298 sayılı kararı ile dosyadan el çektiği gözetilmeden, dosyayı yeniden ele alarak yazılı şekilde birleştirme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/208 esas, 2017/298 sayılı kararı ile aynı Mahkemenin 21/02/2018 tarihli ve 2018/209 esas, 2018/154 sayılı kararının bozulması Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/12/2018 gün ve 94660652-105-80-16195-2018 sayılı yazılı istemlerine müsteniden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24/12/2018 gün ve 2018/103941 sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve talep edilmekle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/208 esas, 2017/298 sayılı kararı ile Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2018/209 esas, 2018/154 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.