Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1142 Esas 2018/8284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1142
Karar No: 2018/8284
Karar Tarihi: 27.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1142 Esas 2018/8284 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, hisse devir senedi ile 60.000 TL bedelle kooperatif hissesini devraldıktan sonra, üzerindeki borçlarını ödeyerek taşınmazın adına tescilini talep etmişti. Ancak dava pasif husumet yokluğundan reddedilmişti. Temyizde, davalı yüklenici ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme ve devir belgesi üzerinden davacının alacağını talep ettiği hissenin tescilini istediği belirtildi. Borçlar Kanunu'nun 167. maddesi gereğince temliki öğrenen arsa sahibinin, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebileceği ifade edildi. Yüklenici, arsa sahibi ve kooperatif arasındaki dava arkadaşlığı kuralının kabul edilmesi gerektiği ifade edilerek, davacının kooperatif hissesini temlik aldığı taraflar hakkında ayrıca dava açması gerektiği belirtildi. Kararda Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi de değinilen konular arasındaydı.
14. Hukuk Dairesi         2016/1142 E.  ,  2018/8284 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 22.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili hisse devir senedi ile ..."dan 60.000,00TL bedelle 05.12.2012 tarihinde S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi hissesini devraldığını, devreden ..."ın aynı zamanda yapının müteahhidi olduğunu, söz konusu hisseye istinaden inşa edilen 45736 ada 5 parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölüme istinaden müvekkilinin tüm aidatlarını ve sair ödentileri ödediğini, bahsi geçen taşınmazın adına tesciline hak kazandığını, müvekkilinin kooperatife herhangi bir borcu olmadığını, kooperatifçe tanzim edilen 21.01.2014 tarihli belgede de 10 dairenin müvekkili adına tapuya geçirilmesine, bu daire ile davacının bir borcunun bulunmadığının, 1 ay içinde de bu dairenin tapusunun ..."a verileceğinin bildirildiğini, kooperatif ile arsa sahipleri davalı ... vd. arasında ... 10. Noterliğinin 09.06.1995 tarih ve 23544 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı kat yapımı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, kooperatif tarafından belirlenen son müteahhitin dava dışı ... olduğunu belirterek 45736 ada 5 parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölümün davacı müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, SS. ... KYK ve müteahhit ... aleyhine açılmış bir dava bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın pasif husumet yönünden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir.
    Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir.
    Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın ve davacının satın aldığı son yüklenici ... ve arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olarak yeralan S.S. ...Konut Yapı Kooperatifi"nin de taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden mahkemece, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olan S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ve davacının kooperatif hissesini temlik aldığı ... hakkında dava açmak üzere süre vermesi gerekirken davacılara süre verilmeden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.