MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi



Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ile asli müdahiller vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Uzunalan köyü 173 ada 1, 174 ada 1 ve 175 ada 1 parsel sayılı, sırasıyla 28606,18 m2 - 93278,96 m2 ve 109317,04 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, T. Sani 1341 -19 nolu tapu kaydı ve tarla niteliğiyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla orman olarak Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır.
Asli müdahiller 20.03.2009 harç tarihli dilekçesi ile vergi kaydı ve zilyetliğe dayanarak davaya müdahale talebinde bulunmuşlar ancak talepleri mahkemece reddedilmiştir.
Yargılama sonucunda mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 20.02.2012 tarih ve 2012/1682-2238 sayılı ilamı ile onanmış, davacı Hazine ve asli müdahillerin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Dairemizin 25.06.2012 tarih ve 2012/6936-9470 sayılı ilamı ile davalı Hazine karar düzeltme talebinden 11.04.2012 tarihli dilekçesiyle vazgeçmiş olduğundan karar düzeltme talebinin vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiş; müdahale talebinde bulunan .... ve arkadaşlarının temyiz ve karar düzeltme taleplerine ilişkin olarak da 20.3.2009 tarihli dilekçe ile usulune uygun olarak harcını yatırmak suretiyle davaya müdahale talebinde bulunulmuş olup, müdahale talebinde bulunan .... ve arkadaşlarının kadastro tespitine itiraz etmemiş olması tutanağın kesinleşmiş olduğunu göstermez. Dava konusu parsellere yönelik olarak Hazine tarafından süresi içinde açılmış bir dava bulunduğundan 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince .... ve arkadaşlarının usulüne uygun şekilde müdahalesi bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle usulünce harcı yatırılarak davaya katılmak ve müdahalede bulunmak, katılan davadan bağımsız açılmış bir dava gibi işlem göreceğinden, katılanların tüm delillerinin toplanmasını da zorunlu hale getireceğinden ve katılan ... .... ve arkadaşlarının delillerini sunarak davayı yönlendirme şansı yaratacağından, mahkemece, müdahale talebinin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince kabulüyle katılanların tüm delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; müdahale talep edenler, dava konusu parsellere askı süresi içinde itiraz etmediği ve bu durumun müdahale talep edenler tarafından tutanağın kesinleşmesi nedeni ile müdahale taleplerinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairenin “20.12.2012 gün ve 2012/1682 - 2238 E. K sayılı” onama kararının kaldırılmasına, 10.7.2009 gün ve
-2-

2007/68-2009/114 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı kurumun ve asli müdahillerin davasının reddi ile dava konusu .... mevkiinde kain, 173 ada 1 parsel, aynı yer 174 ada 1 parsel ve aynı yer 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile asli müdahiller vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu parsellerin tespite dayanak T.Sani 1341 tarih, 19 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek hüküm kurulduğuna ve asli müdahillerin dayandığı vergi kayıtlarının dava konusu parsellere uyduğu ve asli müdahillerin dava konusu yerde taşınmaz edinmeye elverişli zilyetliklerinin bulunduğu kesin olarak tespit edilemediğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen davacı Hazine ile asli müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asli müdahillere yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
04/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.