
Esas No: 2015/2082
Karar No: 2015/4408
Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2082 Esas 2015/4408 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı tarafından açılan davada, mahkemece, dava dilekçesinde davalının adresini bildirmediği, ayrıca talep sonucunu açık ve net olarak belirtmediği nedeniyle HMK"nun 119. ve 31. maddeleri uyarınca bu hususlardaki eksiklikleri gidermesi için tebligat yapılarak kesin süre verildiği, ancak davacının verdiği dilekçede, bu hususları açıklamadan dava dilekçesini tekrar ettiği gerekçesiyle, HMK"nun 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddi ile ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mahkemece, dava dilekçesinde davalı adresinin bildirilmediği, talep sonucunun açık ve net olarak belirtilmediği, verilen kesin süreye rağmen de bu eksiklerin giderilmediği gerekçesiyle HMK. m. 119/2 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Öncelikle dosya kapsamından, taraflar arasında 30.03.2010 tarihinde "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzalandığı ve sözleşmede, davalı olarak gösterilen yüklenici şirketin adresinin yazılı olduğu görülmektedir. Bu durumda, sözleşmede yazılı adrese dava dilekçesi tebliğe çıkarılmadan ve davalının bir şirket olduğu dikkate alındığında ticaret sicilindeki adresine tebligat yapılamasa bile 7201 sayılı Kanunun 35/IV m. uyarınca tebliğe işleminin gerçekleştirilebileceği nazara alınmadan, mahkemenin davalının adresini araştırma görevinin bulunmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yine mahkemece talep sonucunun verilen süreye rağmen somutlaştırılmadığı da varılan sonuca gerekçe yapılmıştır. Gerçekten de davacının kendisine verilen sürede sunduğu dilekçesinde talebini somutlaştıramadığı görülmektedir. Bu durumda ise, HMK. m. 80 (HUMK. m. 71) hükmü uyarınca hakimin, davacının davasını bizzat takip edecek yeterlikte olmayabileceği düşünülerek, önce ona uygun bir süre tanıyarak, davasını vekil aracılığıyla takip etmesine karar vermesi, ancak verilen karara uyulmaması halinde şimdiki sonuca varılması gerekirken HMK. m. 30"a aykırı suretle doğrudan kesin süre verilip, sonra da karar verilmesi yerinde değildir.
Açıkladığım nedenlerle, çoğunluk kararına katılmıyorum