Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10357
Karar No: 2021/3760
Karar Tarihi: 23.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10357 Esas 2021/3760 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/10357 E.  ,  2021/3760 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2020/52-2020/181

    Dava, iş kazası sonucu maluliyete uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün ve ek kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı TTK yönünden davanın reddine, taleple bağlı kalınarak 1,00 TL maddi tazminatın (fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına), 9.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    1-Mahkemece, Kapatılan 21. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2018/3317 E- 2019/6552 K sayılı bozma ilamı öncesinde, davalı TTK yönünden davanın reddine, taleple bağlı kalınarak 1,00 TL maddi tazminatın (fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına), 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren Yasal faizi ile birlikte davalı ... San. Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; yerel mahkemece verilen bahse konu kararın “.. davacı yararına hükmedilen 7.500,00 TL manevi tazminatın az olduğu, kazanın meydana geldiği maden ocağı işyerinde, davalı TTK Genel Müdürlüğü’nün kanunda tarif edilen teknik nezaretçisi dışında, ayrıca nezaretçilerinin olup olmadığının, aynı sahada TTK Genel Müdürlüğü’nün işçilerinin çalışıp çalışmadığının, rödövans sahasında TTK Genel Müdürlüğü’ne ait olan işletme alet ve teçhizatların bulunup bulunmadığının, rödövans veren davalının işten el çekip çekmediğinin ve sonuç olarak, başka bir deyişle, davalının rödövansı aşan bir faaliyetinin olup olmadığının araştırılması, aşan kısım var ise hükmedilen tazminatlardan davalı TTK"nın sorumlu tutulması, aksi takdirde ise bahse konu davalı yönünden davanın reddedilmesi gerektiği ”şeklinde belirtilerek bozulduğu; akabinde Yerel Mahkemece Dairenin Bozma İlamına uyulduğu, davalı TTK’nın sorumluluğunun tespit edilmesi, rödovansı aşan bir faaliyetinin olup olmadığının araştırılması amacıyla davalı TTK’dan bozma ilamını kapsayan hususların müzekkere ile sorulduğu ve davalı TTK Hukuk Müşavirliğince cevaben gönderilen yazıda özetle; ... Madencilik firmasının madencilik yaptığı sahada kendilerine ait işçi çalıştırmadıklarının, kendilerine ait alet ve teçhizat kullanılmadığının bildirildiği, mahkemece salt davalı TTK tarafından gönderilen bu yazı ile yetinildiği, davalıların sorumluluklarının usulünce tartışılmadığı, olayla ilgili Kanunun öngördüğü koşulların göz önünde tutularak ayrıntılı incelenmediği, böylelikle Dairenin Bozma İlamına uygun şekilde hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır.
    Rödövans sözleşmesine ilişkin Maden Kanunu’nda özel bir düzenleme bulunmamakla birlikte Maden Yasası’nın 28. maddesi gerekçesinde “ diğer taraftan bu süre zarfında madenci kendisine maddi destek arayabileceği gibi, işletme iznini bir başkasına kiralayabilecek ve Kanun karşısında teknik ve mali yönden tek sorumlunun ruhsat sahibi olacağı esası getirtilmektedir “ denilmek suretiyle dolaylı da olsa rödövans sözleşmesine işaret edilmekle davanın Mevzuatımızdaki dayanağının Maden Yasası olduğunun kabulü gerekir. Rödövans sözleşmesi maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden devir sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünde yetkili memur huzurunda yapılması zorunluluğu yoktur. Maden ruhsat sahibi (madenci) ile rödövansla sahayı işletecek olan (rödövansçı) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noter de düzenleme şekilde yapabilirlerse de Maden Yönetmeliğinin 32. maddesine göre üçüncü kişi ve kuruluşların rödövans, kira, taşeron ve benzeri sözleşmelere dayanarak ruhsat sahasında madencilik faaliyetinde bulunabilmeleri, Maden işleri Genel Müdürlüğünün iznine bağlıdır. Ruhsat sahibi rödövans sözleşmesini yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirmek ve uygun görüş olmak zorundadır. Beyanda bulunma yetkisi ve zorunluluğu ruhsat sahibine aittir. Ruhsat sahibinin bir başvurusu olmadan, salt rödövansçının başvurusuna dayanılarak işlem yapılamaz. Rödövans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci, rödövansçının sahada maden işletmesi için gerekli bütün ortamı sağlamak zorundadır. Maden sahasında ruhsat sahibine ait olup da rödövans sözleşmesine dahil demirbaş eşya, iş makineleri, ulaşım araçları ve işletme tesisatı varsa bunların bir listesinin çıkarılarak listede yer alan alet ve makinelerin tamamı rödövansçıya teslim edilir. Maden ve diğer mevzuat uyarınca ruhsata bağlı bütün yükümlülükler ruhsat sahibine aittir.
    10/06/2010 tarihinde 5995 sayılı Yasa"nın 10. maddesi değiştirilmeden önceki Maden Yasası"nın 17.,24., ve 29. maddelerinde öngörülen yükümlülükler ruhsat sahibi tarafından yerine getirilir. Bu yükümlülüklerin ihmali maden ruhsatının iptali sonucunu doğurur. Rödovansçının maden sahasının iyi bir şekilde işletme borcu vardır. Maden rezervini daha sonraki kullanımlar için ulaşılamayacak şekilde tahrip eden rödovansçı ruhsat sahibine karşı sorumlu olur. Maden Yasası’nın 31. maddesi gereğince işletme ruhsat sahibinin maden işletme faaliyetinde bulunabilmesi ve cevher istihracı yapabilmesi için fenni nezaretçi görevlendirme zorunluluğu vardır. Maden işletmesi rödovans yoluyla yapılıyor olsa dahi fenni nezaretçi atama yükümlülüğü ruhsat sahibine aittir. (Maden ve Taşocakları Hukuku, Doç. Dr. Mustafa Topaloğlu)
    5995 sayılı Yasayla 24.06.2010 tarihinde yürürlüğe 3213 sayılı Maden Kanunu"nun ek 7. maddesinin son fıkrasında ise “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” düzenlemesi yeralmaktadır.
    Öte yandan 3213 sayılı Maden Yasası ve Maden Kanununu Uygulanmasına dair 22/08/1985 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 21.maddesinde fenni nezaretçinin olmadığı sahalarda işletme ve cevher istihracı yapılamayacağı, fenni nezaretçinin görev yaptığı, maden ruhsatı sahasındaki faaliyetler ile alakalı eksiklik ve aksaklıkları rapor edeceği, bir örneğini de madenciye göndereceği belirtilmiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra, mahkemece, rödövans sözleşmesinin ve Maden Kanunu ile ilgili yönetmeliğin öngördüğü ve öngöreceği TTK tarafından yerine getirilmesi hükme bağlanan hususların irdelenip tartışılmayarak eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. maddesinde, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm olduğu belirtildikten sonra 297. maddesinde hükmün kapsadığı hususlar sıralanarak, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz yinelenmeksizin, isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu bildirilmiştir. Anlaşılacağı üzere söz konusu düzenlemeler, yargıda netlik ve açıklık ilkesine uygun olarak, kamu düzeni ve barışının sağlanmasını amaçlamaktadır.
    İnceleme konusu davada; mahkemece, Zonguldak 2. İş Mahkemesi‘nde açılan ve davacısının ..., davalısının ... Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. olduğu anlaşılan, bakiye maddi tazminat istemli davada; temyize konu eldeki dava ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesi ile 05/03/2020 gün ve 2019/657E. ve 2020/108K. sayılı karar ile birleştirme kararı verildiği ve bu kararın taraflara tebliğ edildiği, eldeki dava dosyasına dosyanın gelmediği ve dolayısıyla birleşen dava hakkında bir karar verilmediği anlaşılmakla, az yukarıda yazılı yasal düzenlemelere aykırı olarak, birleşen dava hakkında karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi