3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/18470 Karar No: 2020/2661 Karar Tarihi: 11.02.2020
Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18470 Esas 2020/2661 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahalli mahkemece kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi incelenmiş. Sanığın ceza evinde bulunduğu için tüm yazışmalarının kontrol altında olması ve süresinde temyiz talebinde bulunmadığına dair bilgi ve belge bulunmadığından temyiz talebi reddedilmiş. Ancak, katılanın yaralarının niteliği ve raporun kesinliği hususunda yeterli değerlendirme yapılmadığı ve Anayasa Mahkemesinin kararının gözetilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. 5237 sayılı TCK'nın 86 ve 87. maddeleri ve 53. madde gibi kanun maddelerinin gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında katılan ..."ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın olay tarihinde ceza evinde bulunması sebebiyle tüm yazışmalarının kontrol altında olması ve süresinde temyiz talebinde bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle CMUK 310. madde uyarınca süresinde temyiz talebinde bulunmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair 17.05.2016 tarihli ret kararında herhangi bir usuli eksiklik ve yanlışlık bulunmadığından, sanığın bu karara yönelik temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK"un 315/2. maddesi gereğince reddi ve redde ilişkin ek kararın ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında katılan ... "ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; a) Katılan hakkında 23.06.2015 tarihli Aile Hekimi tarafından verilen adli muayene raporunda ""sol koltuk altında iki adet çizik, sağ omuzda çizik, sağ omuz ile boyun arasında morarma, sol üst kolda morarma"" nın belirtilmesine karşın oluşan bu yaralanmanın niteliği ve raporun kesinliği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı bu haliyle söz konusu raporun yetersiz olduğu anlaşılmakla, katılanın tüm tedavi evrakları ve raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevki ile yaralanmanın yüzde sabit iz açısından değerlendirilmesinin (5237 sayılı TCK"nin 86 ve 87. maddelerindeki unsurları kapsayacak) duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz rapor ile yetinilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas- 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,11.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.