23. Hukuk Dairesi 2019/2327 E. , 2021/147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalılar ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalılar bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği gerekçesiyle davalıların sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür.
HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.
Mahkemece kararın gerekçe kısmında, davacının davalılardan rücuen tahsilini talep edebileceği alacak miktarlarının ... Ltd. Şti."nden 3.131,24 TL, ... Şti"den 4.908,65 TL olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmına bu gerekçenin yansıtılmayarak, ... Ltd. Şti.’nden 4.908,65 TL’nin tahsiline karar verilmesi ve davalılar arasında yer almayan ... Ltd. Şti. aleyhine hüküm tesis edilmesi, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturularak HMK"nın 297. maddesine aykırı davranılması doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile , hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.