19. Hukuk Dairesi 2016/3028 E. , 2016/12877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı şirketin polimer cephe kaplama sistemlerinin üretim, satış ve pazarlamasını yaptığını, müvekkilinin bu ürünlerin satış, pazarlama ve uygulamasını yapmak üzere davalının bayisi olduğunu, müvekkili şirketin ayni teminatının olmaması nedeniyle davalının müvekkilinin ödemelerinin bir kısmını adeta bir teminat gibi uhdesinde tuttuğunu, davalı tarafın kendisine avans olarak verilen ve karşılığında herhangi bir emtia almadığı bedelsiz kalan toplam 198.000,00 TL"lik çekleri müvekkili şirkete iade etmediğini, bunlardan bir kısmını icraya koyduğunu, bir kısmını da yedinde tuttuğunu, müvekkilinin davalı taraftan 509.291,73 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, icra takibine konu edilen çeklerin iptaline, çeklerin müvekkiline iadesine ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerine konu edilen çekler yönünden davalı aleyhine % 40"dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkili şirketin davalıdaki 509.291,73 TL alacağının şimdilik 11.000,00 TL"nin en yüksek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla reeskont faizi ile birlikte 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın müvekkili şirket uhdesinde avans yahut teminat için verilmiş çek veya senedi bulunmadığını, davacı tarafın müvekkilinden 509.291,73 TL alacaklı olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira mal satan tarafın müvekkili şirket olup, davacının bayi konumunda bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucu, davacı vekili tarafından ibraz edilen delillerde davacının davalıdan alacaklı olduğuna dair iddiasını tevsik eder tarzda belge bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu iddia ettiği miktara ilişkin ödeme belgelerini dosyaya ibraz edemediği, davacı tarafın iddialarının soyut olup, dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının dava konusu çeklerin avans olduğuna yönelik iddiasını ispatla yükümlü bulunmasına ve bu yöndeki iddianın yazılı delillerle ispatlanamamış olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03/10/2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mahkemece 24.05.2013 tarihli ek raporda bilirkişilerce istenen belgelerin toplanması için epeyce uğraş verildikten sonra ikinci ek rapor alınmasına karar verilmiş ancak bu kararını yerine getirmeden ve gerekçesi gösterilerek vazgeçmeden davanın reddine karar verilmiştir.
Eksik tahkikatla hüküm kurulamaz. Bu nedenle yerel mahkeme kararının tahkikatın tamamlanması için bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 03.10.2016