17. Hukuk Dairesi 2017/5622 E. , 2019/11583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.11.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya sigortalı iş yerinde gerçekleşen hırsızlık neticesinde zarar meydana geldiğini, davalıya yapılan başvuruya rağmen çok düşük miktarda zarar hesaplandığını, hasar bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, eksper raporunca tespit edilen zararın ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen birikişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibinin 174.932,34 TL asıl alacak ile 5.903,56 TL faizden oluşan toplam 180.835,58 TL"lik alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağın % 40"ı oranındaki 69.972,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede; gerekçeli karar davalı vekiline 11.08.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm yasal temyiz süresi geçtikten sonra 26.09.2017 günü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK 104. maddesine göre; adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Bu durumda, davalı vekilinin yasal süreden sonra kararı temyiz ettiği anlaşıldığından, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.043,82 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.