10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/9444 Karar No: 2018/6225 Karar Tarihi: 18.09.2018
1- Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/9444 Esas 2018/6225 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaç ticareti suçundan beraat etmiştir. Marka hakkına tecavüz suçundan da beraat eden sanık, bu suçtan dolayı zamanaşımı süresinin dolduğu için mahkeme tarafından cezalandırılmamıştır. Temyiz isteği incelendiğinde, sanık hakkındaki suçlamalardan doğrudan zarar görmeyen katılana kamu adına katılma yetkisi olmadığı anlaşıldığı için, temyiz isteği reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaç ticareti suçu için 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri, marka hakkına tecavüz suçu için ise 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK'nın 321. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri belirtilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2013/9444 E. , 2018/6225 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : NAZİLLİ 1. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 1- Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti 2- Marka hakkına tecavüz Hüküm : Beraat (her iki suçtan)
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Katılan vekilinin sanık hakkında bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaçların ticareti suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz isteğinin incelenmesi: Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12.06.2018 tarihli ve 2015/1190 esas, 2018/742 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan doğrudan zarar görmeyen ...’nün kamu adına katılma hak ve yetkisinin olmadığı, yerel mahkemece yanılgılı biçimde verilen katılma kararı hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca temyiz isteğinin REDDİNE, 2- Katılan vekilinin sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz isteğinin incelenmesi: Sanığın sorgusunun yapıldığı 29.04.2010 tarihinden, inceleme tarihine kadar zamanaşımını kesen başka bir işlemin yapılmadığı ve 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen sekiz yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.