20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15735 Karar No: 2017/3965
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15735 Esas 2017/3965 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit edildiğini belirterek, davacının tespitin iptali ve adına tescilini isteyen davasını reddetti. Asli müdahil ise kendi adına tescil için dava açtı ve 1916,846 m2’lik taşınmazın davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile asli müdahil adına tesciline karar verildi. Dairenin bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu, 1916,88 m2’lik kısmın iptali ile asli müdahil adına tesciline, geriye kalan kısmın tespit gibi tesciline hükmedildi. Dosyaya göre, taşınmaz üzerinde yapılan inceleme sonucu, (B) kısmının orman sayılan, (A) kısmının ise orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendi ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendi. Kanun maddeleri: 5304 sayılı Kanunun 4. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi ve 14. maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2015/15735 E. , 2017/3965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada kurulan hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Kadastro sırasında ... ilçesi ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı 1195777,60 m2 yüzölçümündeki taşınmaz yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sırasında orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ... zamanaşımı zilyedliğine dayanarak tespitin iptali ile adına tescilini, asli müdahil ise çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece asli müdahilin davasının kabulüne, 1916,846 m2’lik taşınmazın davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile asli müdahil adına tesciline, davacı ...’in davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 09/05/2013 tarih ve 2013/949 – 5359 E-K sayılı kararıyla, “askı ilan süresi içinde 101 ada 1 parsel hakkında dava açıldığına göre tutanak kesinleşmemiştir, sonradan açılan davalar 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince davaya katılma olarak kabul edilerek dosyalar birleştirilip yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi için görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine asli müdahilin talebiyle dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı ... ... vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiş, yargılama sonucu davacı ... ...’ün davasının reddine, asli müdahilin davasının kabulüne, 23/10/2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1916,88 m2’lik kısmın iptali ile asli müdahil adına tesciline, geriye kalan kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır. Yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) kısmının orman sayılan, (A) kısmının ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı Orman Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.