Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6540
Karar No: 2015/4393
Karar Tarihi: 08.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6540 Esas 2015/4393 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında istihdam edilen işçi tarafından açılan dava sonucunda kıdem ve ihbar tazminatının müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş. İlgili ilama dayalı olarak dava dışı işçi tarafından açılan bir davanın tarafları aleyhine icra takibi yapılmış ve mahkemece tarafların müteselsilen sorumlu tutulduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme ve ihale hükümlerinde fazla çalışma ücreti ve kıdem tazminatı yönünden bir düzenleme bulunmamasına rağmen verilen kararda, borcun tamamını ödeyen davacının yapmış olduğu ödemenin 1/2'si oranında davalı taraftan rücuen tahsil hakkının bulunduğu gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu, davalının zamanaşımı itirazı kabul edilmiş ve sözleşme hükümleri gereği uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle verilen karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TBK'nın 167. ve 168. maddeleri belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2014/6540 E.  ,  2015/4393 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 03.09.2003-05.11.2008 tarihleri arasında birer yıllık süre ile yenilenen Hizmet Alım Sözleşmesinin yapıldığını, müvekkili alt işveren yanında davalı hizmetlerinde kullanılmak üzere sözleşme kapsamında istihdam edilen dava dışı işçi ..."ın açmış olduğu... 5. İş Mahkemesi"nin 20011/631 E., 2012/38 K sayılı ilamı ile kıdem ve ihbar tazminatının müvekkili ile davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, ilgili ilama dayalı olarak dava dışı işçi tarafından işbu davanın tarafları aleyhine... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25689 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin 26.05.2011 tarihili sulh ve ibra sözleşmesi uyarınca icra dosyasının toplam borcuna karşılık icra tehdidi altında 26.147,00 TL ödemede bulunduğunu, mahkemece müvekili ile davalının müteselsil sorumlu tutulduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve ihale hükümlerinde fazla çalışma ücreti ve kıdem tazminatı yönünden bir düzenleme bulunmadığnı, davalı kurumun müvekkiline de herhangi bir ödemede bulunmadığını, bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin 36. maddesi ve genel hükümleri gereğince ödenen miktarın tamamını davalıdan rücuen tahsil haklarının bulunduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunarak, ihale şartnamesi ve sözleşmede tarafların hak ve menfaatlerinin düzenlenmiş olduğunu, Yargıtay kararlarına göre davacı yanın ödediği miktarı müvekkilinden talep edemeyeceğini, kaldı ki bunun sözleşme hükümleri ile yürürlükteki mevzuat karşısında da mümkün olmadığını, davacının tacir olup elde edeceği kârdan fazla ödemek zorunda kaldığı iddiasında da bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6098 sayılı TBK"da öngörülen zamanaşımı süresinin, olayda eski Yasa zamanında işlemeye başlayan zamanaşımı süresinden daha az olması sebebiyle, yeni TBK"daki süre kadar zamanın geçmesiyle zamanaşamının oluşacağı ve 01.07.2012 tarihinden itibaren başlayan 2 yıllık zamanaşımı süresinin de dava tarihi itibariyle henüz dolmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği işçi ücretleri yönünden davalı kurumun yapacağı ödemelerin yazılı olduğu, dava konusu edilen fazla çalışma, kıdem tazminatı ve benzeri haklar yönünden bir düzenleme bulunmadığı, ancak dava dışı işçinin açmış olduğu dava sonucunda verilen kesinleşmiş mahkeme ilamı gereği, tarafların işçiye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutuldukları, TBK"nın 167. maddesinde (818 sayılı BK"nın 147. maddesi) müteselsil sorumlular arasında rücu ilişikisinin düzenlenmiş olup, aynı Yasa"nın 168. maddesine göre de borcun tamamını ödeyen davacının yapmış olduğu ödemenin 1/2"si oranında davalı taraftan rücuen tahsil hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı vekilinin temyizine gelince; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Taşeron (yüklenici) ile asıl işveren arasındaki bir düzenlemeyi içermeyen 1475 sayılı Yasa"nın 1/son maddesinin dava konusu olaya uygulanması mümkün olmayıp, bu itibarla, uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümlerine göre, çözümlenmesi gerektiğinden, TBK"nın 167. maddesinin de uygulunması sözkonusu olmayacaktır. Zira, yüklenici ile işveren arasında imzalanmış olan sözleşme hükümleri ve eklerine göre, bu tür ihtilaflardan yüklenici sorumludur. Bu nedenlerle, bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçeyle davanın reddi yerine davanın kabulü yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bendde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) no"lu bendde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarınn kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi