Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7253
Karar No: 2015/1615
Karar Tarihi: 28.01.2015

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/7253 Esas 2015/1615 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/7253 E.  ,  2015/1615 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ayıplı ev davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ... Başkanlığı vekili avukat ...., davalı ..... vekili avukat ...."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalı ...’nin diğer davalı müteahhit ....’ye inşa ettireceği “...... Projesinden” 18.07.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile ... daireyi 187.477,79-TL bedelle satın aldığını, teslim ile dairede kullanılan malzemelerin ve işçiliğin düşük kalitede olduğunun anlaşıldığını, .... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/563 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırdığını, dairede ayıp ve eksikler bulunduğunun belirlendiğini, yazılı ve sözlü olarak ... ve yüklenici firma yetkililerine söylendiği halde bu ayıpların ve eksiklerin giderilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile eksik ve ayıp nedeniyle dairede ortaya çıkan ve mahkemece tespit edilecek bedel farkının (nesafet farkının) sözleşme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...., dairede ayıp ve eksik bulunmadığını, sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı, ...., davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemenin, davacının dava dilekçesinde belirttiği ayıpların ve eksiklerin dairenin teslim alındığı tarihte mevcut olduğu, davacının ayıbı öğrendikten sonra, BK.’nun 198.md belirtilen mutad süre içerisinde davalılara bildirdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair 04.08.2010 tarihli kararının davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce kararın davacı yararına bozulması üzerine Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Her ne kadar bilirkişi tarafından tanzim olunan 17.12.2012 tarihli rapor ve 08.04.2013 tarihli ek raporunda gizli ayıp ve eksik ifa olarak belirtilen hususlarla ilgili olarak; gizli ayıpların, davacının 26.08.2008 tarihinde gayrımenkulü teslim aldıktan sonra 26.12.2008 tarihinde tespit yaptırdığını bu aradaki sürenin 4 ayı geçtiğinden BK.198. maddesinde belirtilen mutat süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından; eksikliklerin ise, imzalanan sözleşmede imalat kalemi olarak belirtilmediğinden yapılmayan bu işlerin ifasının istenemeyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; Dairemizin 23.06.2011 tarih ve 2011/1515 Esas 2011/9887 Karar sayılı ilamı ile “...Davacının, 18.07.2006 tarihinde davalı ....’den satın aldığı daireyi 26.08.2008 tarihli teslim tutanağı ile teslim aldığı, 26.12.2008 tarihli dilekçe ile mahkemeye başvurarak davalı .... aleyhine tespit yaptırdığı, tespit raporunun 16.01.2009 tarihinde davalı ...’ye tebliğ edildiği, 18.02.2009 tarihinde eldeki davanın açıldığı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, eksik iş, yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri, ayıplı iş ise eserde olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki farkları ifade eder. İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek yoktur. İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler içindir. 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; davacının açık ayıplar yönünden yasal süre içinde ihbar mükellefiyetini yerine getirmediği açık olduğu gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir. Davacı tanıklarının teslim anında bulunduğunu bildirdiği ayıplar da gözle görülebilen bir başka ifade ile açık ayıplardır. Ancak, davacı, taşınmazında gizli ayıplar ve eksik işlerin de bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının iddiaları ile ilgili olarak mahallinde keşif yapılmalı, konusunda uzman bilirkişi veya kurulundan dayanaklarını gösterir, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı, eksik, açık ve gizli ayıplı işlerin ayrımı yapılmalı; açık ayıplar yönünden teslim tarihinden itibaren 30 günlük yasal süre içinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından tazminat talebi reddedilmeli, gizli ayıplar yönünden BK. 198. maddesi gereğince ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda tarafların delil ve karşı delilleri sorulmalı, toplanan delillere ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmeli, eksik işler bulunduğu tespit edilirse satış bedeli esas alınarak uygun bir tazminata hükmedilmesi...” gerektiğinden bahisle davacı yararına bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bu husus, davacı yararına usulü kazanılmış hak niteliğindedir. Dosyada mevcut uzman bilirkişiler ..... ve .... tarafından tanzim olunan 17.12.2012 tarihli rapor ve 08.04.2013 tarihli ek raporunda gizli ayıp olarak nitelendirilen hususların kullanım sonucunda zamanla ortaya çıkabilecekleri ve buna göre ayıp ihbarının mutat sürede yapıldığının kabulü ile gizli ayıplar yönünden 500.00.TL" ya, eksik işler olarak belirtilen hususlar yönünden de davalıların sadece satış sözleşmesi ile bağlı olmayıp tanıtım ve broşürlerdeki vaatleriyle de bağlı oldukları dikkate alınarak eksik işler yönünden 1.550.00.TL" ya hükmedilmesi gerekirken bu taleplerin az yukarıda yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi