4. Ceza Dairesi 2016/13777 E. , 2020/10308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında mağdur ..."e karşı kasten yaralama suçundan açılan dava ile ilgili zamanaşımı içinde karar verilebileceği kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın mağdurlar ... ve ..."e yönelik silahla kasten yaralama eylemleri ile aynı zamanda mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."e yönelik tek fiille TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, tehdit eyleminin uzlaşma kapsamında bulunmayan TCK"nın 86/2, 86/3-e maddelerinde düzenlenen silahla kasten yaralama eylemleriyle birlikte gerçekleşmesi nedeniyle bu suçlar yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmış ise de; mağdurlar ..., ... ve ..."e yönelik TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eyleminin, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olduğundan ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, mağdurlar ..., ... ve ..."e yönelik tehdit suçundan 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle CMK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında gerçekleştirilen değişikliğin gözetilmesi zorunluluğu,
2-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren tehdit ve kasten yaralama suçları yönünden; Anayasa"nın 38. Maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamları bulunmasına karşın, tekerrüre esas alınan ilamın, kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle, tekerrür uygulamasına dayanak oluşturamayacağının gözetilmemesi;
4-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (3) nolu bozma sebebi yönünden, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesine göre koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilamı nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağına karar verilmek suretiyle yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.