12. Ceza Dairesi 2017/6509 E. , 2019/2242 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanması ile TCK"nın 85/1, 62/1, 50/3, 50/4, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Mahkemece 10.09.2013 tarihinde sanık hakkında TCK"nın 85/1, 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasından ibaret mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 25.09.2013 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanık hakkında TCK"nın 106/1-2. cümle, 43, 29, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 440 TL adli para cezası ve TCK"nın 125/1-4, 43, 129/1, 62, 52/1-4. maddeleri gereğince 1440 TL adli para cezasına hükmolunduğu, bu ikinci suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün suç tarihinin 20.10.2014 olduğunun anlaşıldığı, bunun üzerine mahkemece ilk hükme yönelik dosya yeniden ele alınarak, hükmün açıklanmasına dair kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 85/1, 62/1. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen 1 yıl 8 ay gün hapis cezası sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 85/1, 62/1, 50/3, 50/4, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince 12.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 12.100 TL yerine, hesap hatası sonucu 12.000 TL olarak adli para cezası hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma konusu yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanığa verilen hapis cezası uzun süreli olduğu halde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK"nın 50/3. maddesi atfına yer verilmesi ve verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. paragrafındaki "50/3 "ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve "yargılama sürecindeki iyi haline göre" ibaresinden sonra gelmek üzere "adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine ve TCK"nın 52/2. maddesi gereği" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair, yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.