17. Hukuk Dairesi 2018/2343 E. , 2019/11563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri ... ve ..."ın 2004 doğumlu oğulları ..."ın 07/09/2007 tarihinde davacı babasına ait dükkan önünde oynamakta iken dava dışı araç sürücüsünün davalı kurumun yolda bıraktığı mucur nedeni ile dönüş yaptığı sırada ..."a çarparak yaraladığını, Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/175 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda küçüğün %14,3 oranında kalıcı olarak sakat kaldığını, Adli Tıp Kurumunca verilen raporda araç sürücüsünün olayda %80, davalının kusurunun %20 olduğunun bildirildiğini belirterek davacı çocuk lehine 1.250,00 TL manevi, 8.037,27 TL maddi tazminatın, davacı baba ... lehine 250,00 TL manevi, davacı anne ... lehine 250,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davaya bakmaya idari yargının görevli olduğunu ve müvekkilinin her hangi bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacılar ... için 8.037,27 TL maddi tazminatın ve 1.250,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ... için 250,00 TL manevi tazminatın, davacı baba ... için 250,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir.
Temyize konu karar, davacı ... için 1.250,00 TL, davacı anne ... için 250,00 TL ve davacı baba ... için 250,00 TL olarak hükmedilen manevi tazminat tutarları yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.