15. Ceza Dairesi 2019/4613 E. , 2019/5941 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan sanık ..."in 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 504/2, 522/1, 523/1, 59/2 ve 72. maddeleri gereğince 3.700,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, mahkûm olduğu cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.06.2007 tarih ve 2006/196-2007/226 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.04.2019 gün ve 94660652-105-34-4989-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2019 gün ve 2019/42002 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın ... numaralı sim kartla kullandığı Nokia 8910 marka telefonun çalındığı iddiasında bulunarak, müşteki sigorta şirketinden çalınan telefonun sigorta bedeli olan 1.398,00 Türk lirasını alarak dolandırıcılık suçunu işlemesi nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın suçun işlendiği tarihte ... Limited Şirketi bölge müdürü olarak çalıştığı, ... numaralı sim kartla kullandığı Nokia 8910 marka telefonun şirkete ait olduğu, şirkete ait olan kullandığı başka bir telefonun çalındığı, yanlış telefon numarasını bildirdiği şeklindeki tüm aşamalardaki savunması ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı anlaşılmakla şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, delil yetersizliği nedeniyle beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın, şirketine ait olan Nokia 8910 marka telefonun çalındığını ve içerisinde ... numaralı sim kartın bulunduğunu belirterek suç duyurusunda bulunmasından sonra sigorta şirketinden 1.398,00 TL para almasına rağmen, yapılan soruşturmada belirttiği hattı kendisinin kullanmaya devam ettiğinin tespit olunması nedeniyle sigortadan haksız yere para almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında telefonun çalınma olayının doğru olduğunu, ancak yanlış hattı bildirdiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi ile şirkette birden fazla telefonun sigortalı olması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunması, sonrasında hata olduğunun belirtilmesi üzerine çalınan telefonun IMEI numarasını hatırlamadığından parayı iade etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğinin anlaşılamaması nedeniyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunmasında isabet görülmediğinden, kanun yararına atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle; İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.06.2007 tarih ve 2006/196-2007/226 sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanığın unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraatine, 765 sayılı TCK’nın 504/2, 522/1, 523/1, 59/2 ve 72. maddeleri uyarınca verilen cezanın KALDIRILMASINA, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.