11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11393 Karar No: 2018/7119 Karar Tarihi: 20.09.2018
5464 Sayılı yasaya aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11393 Esas 2018/7119 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın sahte bir nüfus cüzdanı kullanarak bankaya kredi kartı talebinde bulunması suçundan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkumiyetine karar verildi. Sanığın eylemi, TCK'nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturdu. Bu suçtan mahkumiyetine karar veren Dairemizin ilgili kararı onandı. Sanığın bankaya müştekinin bilgisi ve rızası dışında başvurup müşteki adına kredi kartı sözleşmesi imzalaması ise, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan \"kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler\" şeklindeki düzenleme kapsamına girmekte olup, bu suç TCK'nın 212. maddesi gereği resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı bir suç olarak değerlendirilmiştir. Sanığın gözaltında geçirdiği süre, TCK'nın 63. maddesi gereği cezasından mahsup edilmiş ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uygulanırken Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı infaz aşamasında göz önünde bulundurulmuştur. Kararı veren ceza dairesi, yapılan yargılama sonucu sanığın suçunun kabul edildiğini ve temel cezayı teş
11. Ceza Dairesi 2016/11393 E. , 2018/7119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5464 Sayılı yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın, ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını temin ederek bu nüfus cüzdanı ile katılan banka şubesine müracaat edip kredi kartı talebinde bulunduktan sonra, banka görevlisinin ibraz edilen nüfus cüzdanının sahte olabileceğinden şüphelenerek durumu emniyete bildirmesi üzerine, henüz bir hesap açılmadan veya kredi kartı düzenlenmeden yakalanması şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın sahte nüfus cüzdanını kullanmak şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve sanığın bu suçtan mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 04.05.2011 tarih, 2010/17774 Esas ve 2011/2365 Karar sayılı ilamı ile onandığı, sanığın dava konusu olaydaki sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle kredi kartı talebinde bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi yönünden ise; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan "kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler" şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, somut olayda sanığın müştekinin bilgi ve rızası dışında bankaya başvurup müşteki adına kredi kartı sözleşmesi imzaladığı, iddianamenin bu belgeyle sınırlı açıldığı anlaşıldığından, TCK"nın 212. maddesi uyarınca bu suçun resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı bir suç oluşturması nedeniyle tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır. Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK"nin 63. maddesi gereğince infaz aşamasında cezasından mahsup edilmesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, temel cezayı teşdit gerekçesi ile cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.