Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7382
Karar No: 2022/2012
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7382 Esas 2022/2012 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/7382 E.  ,  2022/2012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/04/2012 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil veya tazminat ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/12/2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davacılar vekilinin istinaf talebinin süre yönünden reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava, tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi İsmail Akarçeşme’nin 2002 yılında öldüğünü, müvekkillerinin murisin birinci ve ikinci eşinden olma çocukları, davalıların ise üçüncü eşi ve üçüncü eşinin başkasından olan ancak kendi nüfusuna aldığı çocuğu olduğunu, sadece davalıların mirasçı olarak gösterildiği mirasçılık belgesinin iptali için açılan davada yargılama devam ederken davalıların murise ait gayrimenkulü bu mirasçılık belgesine dayanarak sattıklarını, davalılar aleyhine İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/271 Esasına kayıtlı dosyada muris adına düzenlenen 16.12.1986 tarih 1375 numaralı tapu tahsis belgesinin iptali için açtıkları davanın usulden reddedildiğini belirterek, dava konusu 3406 ada 11 parsel sayılı taşınmazın müvekkilleri adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin faiziyle davalılardan tahsiline ve 2002 senesinden hesaplanacak kira gelirinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 28.11.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ecrimisil talebini 138.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalılar vekili, davacılardan Nursen’in murisin ölüm tarihinde mirasçısı olmadığını, soybağının düzeltilmesi davasıyla sonradan mirasçılığının belli olduğunu, bu sebeple müvekkillerinin hileli davranışlarından bahsedilemeyeceğini, tapu tahsis belgesi alındığında dava konusu taşınmaz üzerinde bir bodrum ve bir zemin kattan oluşan bina varken 1991 yılında müvekkilleri tarafından bu binanın yıktırıldığını ve zemin+üç normal katlı bina yaptırıldığını, murisin bu binanın yapımında katkısının olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne 30/11/2002-09/04/2012 tarihleri arası davacılar arasında hesaplanan 69.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan miras payları oranında müteselsilen alınarak davacılara miras payları oranında ödenmesine, davacı vekilinin tapu iptal tescil talebi ile gayrimenkulün rayiç bedelinin tahsili taleplerinin reddine, ecrimisil talebi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekili ile davalılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesince dava kısmen kabul edildiğinden müvekkilleri lehinde de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi nedeniyle kararın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş; kararın diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiştir. Davalılar vekili ise, ilk derece mahkemesi kararının esas ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarih, 2018/1616 E.-2019/7628 K. sayılı ilamıyla, "Davacılar vekiline gerekçeli kararın 20.02.2017 pazartesi tebliğ edildiği, istinaf süresinin 06.03.2017 pazartesi günü dolmasına rağmen davacılar vekilince istinaf dilekçesinin UYAP üzerinden 07.03.2017 salı günü dosyaya gönderildiği anlaşıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK 346. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazda bulunan bağımsız bölümlerden gelir elde edildiği iddia edilerek ecrimisil talep edilmiş olduğundan, mahkemece öncelikle bu konunun aydınlatılması amacıyla binada bulunan bağımsız bölümleri kimin/kimlerin kullandığı araştırılmalıdır. Davalı mirasçılar dışındaki kişinin/kişilerin kullanımının olduğunun anlaşılması halinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla bu yerlerle ilgili ecrimisil hesaplaması yaptırılmalıdır. Davalı mirasçıların bizzat kullanımlarının olduğunun anlaşılması halinde ise intifadan men koşulu gerçekleşmediği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine; davalılar vekilinin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüne İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/12/2016 tarih, 2012/72 Esas, 2016/447 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacı vekilinin tapu iptal ve tescil talebiyle; gayrimenkulün rayiç bedelinin tahsili taleplerinin reddine, 30/11/2002- 05/08/2010 tarihlerini kapsayan dönem için hesaplanan 32.485,83 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren hesaplanan yasal faizi ile birlikte davalılardan miras payları oranında alınarak davacılara miras payları oranında ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir.
    Dosya içeriğine göre; dava dilekçesinde dava değeri 60.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Davacılar vekili, ıslah dilekçesinde ecrimisil talebini 138.000,00 TL olarak ıslah etmiş ise de, ilk derece mahkemesi kararına karşı sadece vekalet ücreti yönünden ve yasal süresinden sonra istinaf talebinde bulunmuş, ayrıca hükmedilen ecrimisil miktarı yönünden kararın onanmasını talep etmiştir. Bu durumda, davacılar yönünden uyuşmazlık konusu miktar ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan 69.000,00 TL’dir. Davalılar vekili ise, bölge adliye mahkemesince müvekkilleri aleyhine hükmedilen 32.485,83 TL ecrimisilin fazla olduğunu beyan ederek bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir. O halde, davacılar vekili ve davalılar vekili yönünden uyuşmazlık konusu miktar karar tarihi itibariyle geçerli olan 78.630,00 TL’lik temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyizi kabil olmayan kesin karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalılar vekilinin temyiz dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. maddesi yollamasıyla 346. maddesi gereğince REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi