Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.09.2009 gün ve 221-262 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi’nin 13.04.2010 gün ve 2009/21199 E. 2010/6649 sayılı ilamı ile;
(...Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
Dosyada mevcut bilirkişi raporlarından dava konusu taşınmaz üzerinde mevcut olup, davalı idarece kesilen ve kesilmek üzere işaretlenen ağaçların bulunduğu anlaşılmasına rağmen mahkemece bu ağaçlara bedel taktir olunmadığından mahallinde yalnızca bu yönde keşif yapılarak, enerji nakil hattının izdüşümü altında kalıp kesilen ve kesilmesi gereken ağaçların adet, cins ve yaşları belirlenip, getirtilecek resmi veriler de gözönünde bulundurularak maktuen değerlerinin biçilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayalı kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı idare vekili,davalıya ait ..parsel sayılı taşınmazdan Tirebolu-İyidere EİH geçirilmesi nedeniyle pilon yeri olarak ifrazen 150,06 m2 yerin tapu kaydının iptali ile idare adına tescilini,1.186,89 m2 lik kısımda ise kamulaştırma bedelinin tespit edilerek irtifak hakkı tesis edilmesini istemiştir.
Mahkemece, her iki bilirkişi raporundaki taşınmaz üzerinde bulunan kesilmiş ve kesilecek ağaç bedellerine ilişkin değerlendirmeye, kesilen ağaçlara ilişkin zarar ziyan bedelinin davacıya hak tesisi sırasında ödenmiş olduğu anlaşıldığından itibar edilmediği, her iki bilirkişi raporundaki kamulaştırma değerlerinin ortalaması dikkate alınarak davaya konu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 34.408,85 TL olarak tespit edildiği ve bu bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel olan 27.121,58 TL düşüldükten sonra kalan 7,287,28 TL’ nin ödenmesi karşılığında 1186,89 m2 kısımda irtifak hakkı tesisine; 150,06 m2 pilon yerinin de tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, yukarıda başlık bölümünde metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını temyize taraf vekilleri getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava konusu taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden değer tespiti yapılarak,bedel taktiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Yerel Mahkemece taşınmaz başında iki keşif yapılmış olup, 06.01.2009 tarihinde yapılan ilk keşif sonrası bilirkişilerce düzenlenen 16.01.2009 tarihli raporda; çekişme konusu parsel üzerinde kesilen ağaçların sayısının 92 adet,kesilmek üzere işaretli ağaçların sayısının ise 23 adet olmak üzere toplam 115 adet ağacın olduğu, ağaçlardan beklenen optimum değerden; beklenen değere ulaşılmadan kesilen ağaçların bugünkü değerinin indirilmesi neticesinde 39.418,17 TL değer kaybı bedeli belirlendiği; 01.04.2009 günlü ikinci keşif sonucu düzenlenen 03.04.2009 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise, 115 adet ağacın değer kaybı bedeli 47.778,18 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişilerce düzenlenen 18.05.2009 tarihli ek raporda ise, değer kaybı bedeli olarak, 19.438,29 TL belirlenerek, bu bedelden davacı idare tarafından davalıya ödenen 1.214,350 TL düşülerek kalan farkın ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Öte yandan, davacı idare tarafından dosyaya sunulan 15.08.2005 tarihli rapordan çekişme konusu taşınmazda bulunan ve kesilen 52 adet ağaçtan dolayı zarar ziyan bedeli olarak 1.214,350 YTL olarak hesaplanan bedelin davalıya 02.09.2005 tarihli makbuzla ödendiği anlaşılmaktadır.
Öyle ise, Yerel Mahkemece yapılacak iş, bozma ilamında da değinildiği üzere, mahallinde keşif yapılarak, enerji nakil hattının izdüşümü altında kalıp kesilen ve kesilmesi gereken ağaçların adet, cins ve yaşları belirlenip, getirtilecek resmi veriler de gözönünde bulundurulmak ve davalıya ödendiği bildirilen bedel de mahsup edilmek suretiyle ağaçlara değer biçilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, Özel Daire bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, aynı Kanun"un 440.maddesi uyarınca hükmün tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.