MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanıklara yüklenen "özel belgede sahtecilik"" suçundan doğrudan doğruya zarar gören ve 24.02.2014 tarihli duruşmada davaya katılma talebinde bulunan müştekinin davaya katılması konusunda herhangi bir karar verilmediği belirlenmiş ise de; katılan sıfatını alabilecek suretle suçtan zarar görmüş olan müştekinin 5271 sayılı CMK"nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin davaya katılan, şikayetçi vekilinin katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1-Sanık ..."in aralarındaki ticari ilişki nedeniyle katılana borçlu olduğu bu nedenle eşine ait taşınmazın katılana devrine ilişkin aralarında yaptıkları 04.03.2007 tarihli protokol başlıklı belgeye sonradan eklemeler yapıldığı ve bu belgenin sanık ... tarafından katılan aleyhine Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/398 Esas sayılı alacak davası dosyasında kullanılması suretiyle sanıkların özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda; Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesince temin edilen 16.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda suça konu belgeye sonradan bir takım eklemeler yapıldığının tespit edilmiş olması, mahkemenin söz konusu alacak davası hakkında 06.11.2014 tarih, 2014/412 Karar sayılı ilamı ile evrak asıllarında oynama ve tahrifat yaptığı, belgelerin yapılan ilavelerle mevcut duruma getirildiği, davacının ve müdahale talep edenin davayı takip etmedikleri, davalının davayı takip ettiği, davanın haksız ve yersiz olduğu kanaati ile davanın reddine karar verilmesi, sanık ..."in mahkemede verdiği savunmasında yeğeni Serkan"ın payı olan 109 bin TL"yi de Serkan"a 2 yıl sonra ödeyeceğini belirten bir protokol düzenlediklerini o tarihte düzenlenen protokolde gördüğü eksikliği kendi el yazısı ile eksik olan protokolun düzenlendiği tarihte tamamladığını, tamamlanan protokolü o tarihte ikisinin imzaladığını, daha doğrusu protokolü hep birlikte yazıp imzaladıklarını belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/398 Esas, 2014/412 Karar sayılı dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve onaylı örneğinin dosya arasına alınması, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması nedeniyle de adli emanetin 2013/7359 sırasına kayıtlı suça konu belge aslının celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
2-Adli emanetin 2013/7359 sırasına kayıtlı belgeler hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.