Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9085
Karar No: 2018/8233
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9085 Esas 2018/8233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme Kararı: Davacı, davalı şirketle arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı kaydın iptali ve tescili, mümkün değilse tazminat talebi üzerine dava açmıştır. Yargıtayca incelenen davada, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi eser sözleşmeleri kapsamında değerlendirilerek, yüklenicinin edimlerinin yerine getirilip getirilmediği, sözleşme hükümlerindeki borçların ifa edilip edilmediği incelenmiştir. Davacının arsa sahibi ile yaptığı sözleşmeye göre yükleniciden temlik alması gereken bağımsız bölümü aldığı ancak depolaması gereken eksik iş bedeli olduğu belirlenmiştir. Mahkeme, yeniden keşif yapılarak teknik bilirkişilerden dava konusu binanın eksik işlerinin tek tek hesaplanması suretiyle denetime elverişli rapor alınmasını, sözleşme uyarınca yüklenicinin yükümlülüklerinin saptanmasını ve bu bedelin depo edilmesi için davacıya süre verilmesini ve depo edildiğinde sözleşmenin ifa edilmiş sayılacağından davanın kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Karara Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi (TBK m. 184) ve 167. maddesi ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın m
14. Hukuk Dairesi         2016/9085 E.  ,  2018/8233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2011 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı ... iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ... iptal ve tescil yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne dair verilen 16.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı ... iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalı şirket ile arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davacının bu sözleşme uyarınca yükleniciye düşen 1 No"lu bağımsız bölümü davalı ... İnş. Ltd. Şti. ile imzalanan sözleşme gereğince satın aldığını, ancak ... devrinin yapılmadığını beyan ederek, davaya konu taşınmazın ... kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 75.000,00TL satış bedelinin yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davanın ... iptal ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
    Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
    Bu tür davalarda mahkemece, öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
    Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı tarafından depo edilmesi gereken eksik iş bedeli, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre taşınmazın tamamındaki eksik işler tespit edilerek hesaplanmalıdır.
    Bu durumda mahkemece; yeniden keşif yapılarak teknik bilirkişilerden dava konusu binanın eksik işlerinin tek tek hesaplanması suretiyle denetime elverişli rapor alınmalı, inşaatın hali hazırdaki fiziki seviyesi göz önüne alınarak eksik iş varsa bu işlerin bedeli ve ayrıca sözleşme uyarınca yüklenicinin yükümlülükleri saptanmalı, bu bedelin depo edilmesi için davacıya süre verilmeli, usulüne uygun hesaplanan eksik iş bedeli depo edildiğinde sözleşme ifa ile sonuçlanmış olacağından davanın kabulüne karar verilmelidir. Ayrıca, mahkemece yüklenicinin davalı arsa sahiplerine ödemesi gereken kira bedelinin depo edilecek eksik işler bedeline eklenmesi isabetsizdir. Mahkemece, depo edilmesi gereken eksik işler bedelinin hatalı olarak hesaplanması ve belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi