Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6836
Karar No: 2015/4373
Karar Tarihi: 08.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6836 Esas 2015/4373 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6836 E.  ,  2015/4373 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Şikayetçi vekili, ... 6 İcra Müdürlüğü"nün 2012/11469 Esas sayılı dosyası üzerinden 07.02.2014 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, ...Vergi Dairesi Müdürlüğü"nce borçlunun adına tapuda kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, gayrimenkulun 290.000,00 TL bedelle ..."nın alacağına mahsuben ihale edildiğini, ipotek alacaklısının limitini aşan kısım olan 40.000,00 TL ve avans artığı olan 226,00 TL olmak üzere toplam 40.226,00 TL"nin sıra cetvelinde l. sıra haciz alacaklısı ...."ye ödenmesine karar verildiğini ancak 6183 sayılı yasanın 21 maddesi gereğince satış bedelinden artan kısım olan 40.226,00 TL"nin sıra cetvelinde l. sırada bulunan ... ile sıra cetvelinde 3. sırada bulunan müvekkili ...Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirtiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline, satış bedelinin garameten taksim edilmesi yönünde yeni bir sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, icra dosyası içinde 226,00 TL"lik kısmın avans artığı olup paylaşıma tabi tutulmaksızın doğrudan müvekkili bankaya ödenmesi gerektiğini, sıra cetvelinde yapılan hatadan müvekkili bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını bu nedenle müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmemedilmesine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, alacaklısının alacağı ödendikten sonra satış bedelinden artan kısım olan 40.000,00 TL" nin 6183 sayılı yasanın 21. maddesi gereğince 1. sırada bulunan .... ile 4. sırada bulunan ...Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırılması, satış dosyasındaki avans artığı 226,00 TL"nin ise dosya alacaklısına ödenmesi gerekirken ipotek miktarını aşan kısım olan 40.000,00 TL"nin tamamının l. sırada bulunan haciz alacaklısı T. ...."ye ödenmesine ilişkin 07.02.2014 tarihli icra müdürlüğü işleminin yerinde olmadığı agerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, mahkemece, 17.06.2014 tarihli ek kararla, temyiz süresinin geçirildiği gerekçesiyle, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
    Ek kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    1)Şikayetçi vekilinin 17.06.2014 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. (HUMK"nın m. 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. (HUMK"nın m. 389.) maddesinde öngörülen biçimde oluşturarak tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. (HUMK"nın m. 381/son ) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    Yargılama sonunda sıra cetvelinin iptaline ilişkin kısa karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 15.05.2014 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve tefhimden sonra 16.06.2014 tarihinde temyiz harcı yatırarak temyiz dilekçesi veren şikayetçi vekiline gerekçeli karar 11.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tarihten itibaren temyiz süresi işlemeye başlamıştır. Zira, gerekçeli karar tüm unsurlarıyla tefhim edilmemiştir. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK"nın 298/3 ve 294/3. maddeleri uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır.
    Temyiz dilekçesi, HUMK"nın 435/son maddesi uyarınca temyiz edenin kimliği ve imzasıyla, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. Hukuk Usulünde (Medeni Usul Hukukunda) ""müddeti muhafaza dilekçesi"" diye bir müesese yoktur. Çünkü, bir tarafın sadece ""temyiz süresinin muhafaza edilmesi"" için verdiği bir dilekçe ile karar temyiz edilmiş olmaz. Dilekçede temyiz edenin kimliği ve imzasının, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtların (m.435,II) ve hükmün temyiz edildiğinin belirtilmesi gerekir ki, dilekçe temyiz dilekçesi olarak nitelendirilebilsin. 2494 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce, temyiz eden, temyiz talebinden (dilekçesinden) itibaren bir hafta içinde vereceği bir temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) ile temyiz sebeplerini bildirebilmekte idi. 2494 sayılı Kanunla bu imkân (temyiz lâyihası) kaldırılmıştır. Bu nedenle, m.436 ve m.439,I"deki ""lâyihasında"" kelimesi konusuz kalmıştır. Aynı nedenle, 23.02.1955 gün ve 24/1 sayılı YİBK (RG 11.04.1955 sayı 8978) da konusuz kalmıştır. Bugün temyiz eden tek bir dilekçe (temyiz dilekçesi) verebilir; ayrıca temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) veremez.
    Bu durumda, mahkemenin temyiz süresinin tefhimden başlayacağı ve şikayet olunan vekilinin süre tutum dilekçesi ve temyiz dilekçesinin yasal süresi geçtikten sonra verdiği gerekçesinde isabet bulunmadığından, şikayetçi vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 17.06.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek 15.05.2014 tarihli gerekçeli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2- Şikayetçi vekilinin 15.05.2014 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312/2. maddesine göre davalıların (şikayet olunanların) yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaması için davanın açılmasına (şikayetin yapılmasına) kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da şikayetçinin talep sonucunu kabul etmiş olması gerekir. Somut olayda şikayet olunanların şikayetin reddini istedikleri sabit olup, anılan her iki şartın da birlikte gerçekleşmediği tartışmasızdır.
    Bu durumda mahkemece yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanarak şikayet olunanlara yüklenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 17.06.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi