10. Ceza Dairesi 2018/2698 E. , 2018/6156 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 02/05/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının ertelenmesine dair İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/10/2017 tarihli ve 2017/251 esas, 2017/432 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarihli ve 2018/156 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/05/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 20/06/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda 30/07/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, bu kararın 20/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin de tebliğini müteakip, şüphelinin 29/09/2015 tarihinde müracaat ederek denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başladığı, ancak infaz aşamasında yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/01/2017 tarihli ve 2016/213 esas, 2017/5 sayılı kararı ile “sanığın denetime ısrarlı uymadığına ilişkin her hangi bir delilin bulunmadığı” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “kamu davasının ertelenmesine, erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetim serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına,” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
4- Bu karara istinaden uygulanan denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yargılamaya devam edildiği, ancak yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/10/2017 tarihli ve 2017/251 esas, 2017/432 sayılı kararı ile yeniden “sanığın denetime ısrarlı uymadığına ilişkin her hangi bir delilin bulunmadığı” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “kamu davasının ertelenmesine, erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetim serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına,” karar verildiği,
5- Bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin 19/12/2017 tarihli ve 2017/2613 esas, 2017/2593 sayılı kararı ile, mahkemece verilmiş “kamu davasının ertelenmesine” ilişkin kararın durma kararı niteliğinde olması nedeniyle itiraz kanun yoluna tabi olduğu belirtilerek dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edildiği,
6- İtiraz incelemesi için dosyanın gönderildiği İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarihli ve 2018/156 değişik iş sayılı kararı ile “kamu davasının ertelenmesine” ilişkin karara yönelik itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen şekilde ertelenmesine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarihli ve 2018/156 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada, "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda, Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “kamu davasının ertelenmesine” dair karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan itirazın bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının ertelenmesine dair İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/10/2017 tarihli ve 2017/251 esas, 2017/432 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarihli ve 2018/156 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.