Esas No: 2021/6281
Karar No: 2022/2047
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6281 Esas 2022/2047 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6281 E. , 2022/2047 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/05/2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili (TMK 713/2- ölüm) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde, davaya konu 31,33 ve 2602 sayılı parsellerin 850/8961 hissesinin, Salihli Gezici Kadastro Mahkemesi tarafından 1959/447-1065 sayılı Kararla ... oğlu ... adına tescil edildiğini, ...'in tek varisi ...'ın 31 ve 33 parsellerdeki hisselerinin tamamını, 2602 parseldeki hissesinin ise 633/8961'ini ...'a, 2602 parselin 217/8961 hissesini ise ...'a sattığını, ...'un ölümünden sonra, ... hissesinden 73/8961 hissenin davacılardan ...'a satıldığını, kayıt maliki ... oğlu ...'in 20 yıldan çok önce ölmüş olduğunu ve zilyetlik koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak, 2602 parseldeki ... oğlu ... adına kayıtlı 850/8961 payın iptaliyle, 777/8961 payının ... ve ... mirasçıları adına, 73/8961 payının ise ... adına, 31 ve 33 parselin ise ... mirasçıları adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, kayıt maliki ... oğlu ... hakkında gaiplik kararı verildiğini, gaip kişilerin son mirasçısının devlet olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl davada Hazine ve belediyeye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, mirasçılara karşı açılarak birleştirilen davanın esastan reddine dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiş, karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onanmıştır. Davacılar vekilinin karar düzeltme talep etmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar düzeltme talebinin kabulüne, davada taraf teşkilinin sağlanması ve dava konusu taşınmazlar hakkında mera araştırılması yapılması için hüküm bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece, dava konusu 2602 parsel yönünden tapuya tescil tarihinden itibaren 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dava tarihine kadar dolmaması, 31 ve 33 parsel yönünden ise, ... oğlu ... hakkında verilen gaiplik kararından itibaren 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dava tarihine kadar dolmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nin 713/2. maddesinde düzenlenen “ölüm” sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğinden ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Somut olayda davacılar vekili 4721 sayılı TMK’nin 713/2. maddesinde düzenlenen “ölüm” sebebine dayalı tapu iptali ve tescili talep etmesine rağmen, mahkemece 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ... oğlu ... hakkında Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.2000 tarihli 1999/278 Esas sayılı kararı ile verilen gaiplik kararı üzerinden 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımının dava tarihine kadar dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, dava konusu taşınmazlar 19.12.1962 tarihinde hükmen tescil yoluyla mera vasfı ile tapuya tescil edilmiş olup, halen mera vasfındadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesinde, orta malları, hizmet malları, ormanlar ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca devlete kalan taşınmaz malların, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği belirtilmiştir. Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilebilmesi için, taşınmazların niteliği itibariyle kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir. Orman, mera ve yaylak gibi yerler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağına göre, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken davanın niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 Nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE; 2 Nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.