Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3314
Karar No: 2020/373
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3314 Esas 2020/373 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3314 E.  ,  2020/373 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/02/2018 tarih ve 2015/337-2018/44 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.01.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı ... ve vekili Av. ..., ... Turizm Yatırım ve Marina İşletmeciliği A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kaptanı olduğu ... Teknesinin davalı... Turizm Yat ve Marina İşletmeciliği A.Ş."ye ait... Marina"ya ve diğer davalının donatanlığını yaptığı Diamond Beach Gemisinin yan tarafına bağlandığını, meteoroloji tarafından haber verilen fırtınanın 22-23 Ocak 2009 tarihinde başladığını, ... Turizm Yat ve Marina İşletmeciliği A.Ş. yetkililerince bağlama sistemine aykırı bağlanan, motoru-makinesi çalışmayan, içerisinde personel de bulunmayan Diamond Beach Gemisinin palamarlarının koptuğunu, geminin sürüklenerek müvekkiline ait tekneye çarpıp yasladığını, ... Teknesinin 3 saat kadar iskele ile yaslayan gemi arasında sıkışık kaldığını, bu şekilde davacı teknesinin büyük hasar gördüğünü, teknenin tamiratı uzun sürdüğünden yaz sezonuna yetişemediğini, 2009 yılı Temmuz ayına kadar tamirde kaldığını, davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek şimdilik 155.014,64 Euro"nun 23.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı... Turizm Yat ve Marina İşletmeciliği A.Ş. vekili, davacı teknesinin bağlandığı yerin marine değil çekek olduğunu, bu nedenle denize tonoz atma zorunluluk ve hakkının bulunmadığını, davacının denizde kendi kendini bağlayıp park yerini insiyatifiyle belirlediğini, fırtına uyarısına rağmen davacının önlemlerini almadığını, fırtına esnasında da davacı çalışanlarının hatalı eylemlerle hasara sebebiyet verdiğini, zaten tamir edilip boyanacak gemi için yeni gibi fiyatlandırma yapılamayacağını, istenen ücretlerin yüksek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Diamond Beach Gemisi donatanı ... vekili, davacının kendi tayini ettiği park yeri ile gemisini müvekkiline ait geminin rüzgar altı tabir edilen sancak tarafına bağladığını, bu yanlış bağlama sebebiyle hasarın meydana geldiğini, fırtına çıktığında davacı teknesinde kimsenin bulunmadığını, kaptanının geç geldiğini, olayın diğer davalı ile davacıyı ilgilendirdiğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, olaydan önce kuvvetli fırtına uyarısının yapıldığı, davacının bu fırtına yönüne göre yerini değiştirerek davalı teknenin rüzgar koruma alanına yanaştığı, her iki teknenin de bakım onarım için orada bulunduğu, davalı teknenin denize elverişlilik belgesi taşımadığı gibi hareket kabiliyetine sahip olmadığı, davalı teknenin sol arka kısmında bulunan halatın fırtına sırasında kopması üzerine davacının bulunduğu yöne doğru uç kısmından kaydığı, davacı teknesini rıhtıma doğru sıkıştırmak suretiyle kusurlu olduğu, teknelerin bağlama düzeni ve mesafesinin marina yöneticileri tarafından güvenli bir şekilde temin edilmesi gerektiği, davalı işletmenin güvenli park düzenini sağlayamadığından kusurlu olduğu, dosya içerisinde bulunan ve olay anının bir kısmını içeren görüntülere göre davacı teknenin de davalı tekneye doğru uç kısmından yöneldiği, davacı teknesinin çift zincir ile bağlandığı, ancak izlenen görüntülere göre bu zincirlerin teknenin sabit durmasını sağlamadığı, olay anında kontrolsüz biçimde hareket ederek zararı arttırdığı, bu sebeplerle alınan bilirkişi raporunun davacıya kusur izafe edilemeyeceği kısmına katılınmadığı, her üç tarafın da kusurunun bulunduğu, bu kusurun taraflara eşit şekilde dağıtıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 79.964,16 Euro tazminatın olay tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu tutarla sınırlı olarak Diamond Beach Gemisi üzerinde davacı yararına kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava, davalı şirkete ait çekek yerinde davacıya ait teknede fırtına nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin olup uyuşmazlık hasarın meydana gelmesinde hangi tarafın kusurlu olduğu ve hasar miktarı noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin 20.11.2012 tarihli hükmüne esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında olayın vuku bulduğu gün itibariyle davacı teknesinin varış tarihine göre yer değiştirdiği, davalı donatanın gemisinin aynı pozisyonda kaldığı, davalı donatana ait teknenin uzun zamandır aynı yerde bağlı olup tutunabildiği, demirini de uygun döşediği sonucuna varıldığı, davacı teknesinin üzerine bağlanması sonucu demirlere binen ek yükün arttığı, bu etkiye rağmen davalı teknesinin demirini taradığına dair bir emarenin bulunmadığı, davalı teknesinin kıçının fazlaca sancağa düşmediği, diğer tekne ile kıç kısmında yeterli bir alan kaldığı, davacı teknesinin konumunu muhafaza edebilse rıhtıma veya davalı teknesine vurmayacağı, ayrıca denize elverişle olsa idi derhal makinesini çalıştıracağı, açık denize hareket ederek bu duruma düşmeyeceği belirtilmiş, bu tespitlere göre de davalılara bir kusur izafe edilmemiştir. Dairemizin 27.06.2014 tarihli bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporlarında ise, kuvvetli rüzgarın öncelikle davalı donatana ait tekneyi etkileyip halatının kopmasına sebep olduğu, teknenin demirine binen yükün artması sebebiyle demir zincirinin koptuğu, halat ve zincirlerinin mukavemetlerini kaybetmiş olduğu, davacı teknesine çattığı, teknelerin arasında uygun ve emniyetli bir mesafenin sağlanmadığı, davacı teknesinin konumunu koruyup demirini taramadığı ifade edilmiş, bu maddi vakıalara göre de davacının kusursuz, davalıların ise ayrı ayrı %50"şer oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Bozma öncesi ve sonrası alınan bilirkişi raporlarında maddi vakıalar farklı tespit edildiğinden taraflara izafe edilen kusurlar da farklı olmuştur. Davalılar vekilleri, bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarını kabul etmemişler ve ciddi itirazlarını ileri sürmüşlerdir. Mahkemece de, davacı teknesinin çift zincirle bağlandığı halde bu zincirlerin teknenin sabit tutulmasını sağlamadığı, kontrolsüz hareketi ile zararın artmasına sebebiyet verdiği, kusur dağılımının net kriterlere göre dağıtılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle tarafların her biri eşit kusurlu kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle kazanın meydana geliş şekline dair maddi olguların tüm dosya kapsamı ve sunulan video görüntülerinden yararlanılarak tespiti ile maddi olguların bu şekilde tespitinden sonra tarafların kusur durumunun belirlenmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kusur oranlarının net bir şekilde tespit edilemediği kabul edildiği halde taraflara eşit kusur dağıtılıp yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir taraftan alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi