1. Ceza Dairesi 2016/4656 E. , 2017/4797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs etmek, konut dokunulmazlığını ihlal etmek, mala zarar vermek
HÜKÜM : Cümle sanıklar için ayrı ayrı;
TCK"nun 37, 81, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası,
37, 81, 35, 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası,
37, 116/4, 119/1-a-c, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası,
37, 151/1, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece verilen hükmün 5271 sayılı CMK"nun 35/2, 260, 6284 sayılı Kanunun 2/1-d. ve 20/2. maddeleri gözetilerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına tebliği üzerine anılan kurum tarafından da temyiz edildiği anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklar ... , ... ve .... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından açılan kamu davasında, 6284 sayılı Kanunun 2/1-d ve 20/2 maddeleri uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nun 233. ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK"nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanıklar Mehmet, Yusuf ve Ömer hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 08.06.2010 gün, 2010/1-35-140 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat zıtlığının bulunduğunun kabulü gerektiğinden; aynı olayda yargılanan ve suçu birlikte işledikleri iddia olunan sanıklar Mehmet, Yusuf ve Ömer arasında menfaat zıtlığı bulunduğu anlaşıldığı halde, sanıkların savunmalarının aynı müdafii tarafından yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 152 ve 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 38. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafii ile suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 06/12/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.