11. Ceza Dairesi 2017/3544 E. , 2018/7104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen 2004 takvim yılında “sahte fatura kullanma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en son faturanın kullanıldığı tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanıklar hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.06.1998, 1998/11-154 E., 1998/213 K. ve Dairemizin, 02.02.2012, 2011/11383 E., 2012/950 K. sayılı kararlarında açıklandığı üzere, VUK"nin 139. maddesine göre; vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. İş yeri faal olan mükelleflere gönderilen, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi yönünden yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığından suçun unsurları oluşmayacaktır. Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın sanıklardan ..."e 24.03.2009 tarihinde iş yeri adresinde yapıldığı, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesinin istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrildiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Kabule göre ise;
a- Defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanıklar hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda somut bir zarara yer verilmediği, vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, engel sabıkaları bulunmayan, sabıkasız geçmişleri nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve hükmolunan hapis cezaları “yeniden suç işlemeyeceği” kanaatiyle ertelenen sanıklar hakkında, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik CMK"nin 231. maddesinin uygulanmaması,
b- Suç tarihinde yürürlükte bulunan, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi gereğince, temel cezanın alt sınırının 1 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden ve teşdit nedeni de gösterilmeden 18 ay olarak uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.