11. Ceza Dairesi 2016/8020 E. , 2018/7096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık ..."a 16.06.2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ olunan hükmü, sanık müdafinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 25.06.2014 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Tüm sanıklar hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
1-... Nak. İnş. Yap. … … Ltd. Şti.nin belirli dönemlerde ortağı ve yetkilisi olan sanıkların 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediklerinin iddia olunması, sanıkların suçlamaları kabul etmemesi ve ayrıca sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarına ait suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, kullanan şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerekirse faturalarda yer alan yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a-Sahte fatura düzenlemek suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı cihetle; somut olayda sanıklar hakkında, “2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin subutu halinde ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanıklar hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.