3. Hukuk Dairesi 2016/17315 E. , 2018/4945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı;... tesisat numaralı elektrik abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2008/10808 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali ve lehine asıl alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca yasal üç aylık süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacının tavzih istemi üzerine mahkemece verilen red kararından sonra karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davacı, sadece yargılama gideri yönünden temyiz isteminde bulunmuş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; mahkemece davalıya iadesine karar verilen yargılama giderinin tutarına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’ nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde ilk dokuz bendinde tek tek sayılmak ve son bendinde ise takdir hakkı tanımak suretiyle bu giderlerin; “ celse, karar ve ilam harçları, dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri, dosya ve sair evrak giderleri, geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler, keşif giderleri, tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler, resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler, vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti ve yargılama sırasında yapılan diğer giderlerden” oluştuğu ifade edilmiştir. Ayrıca, yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağı ise, aynı yasanın 326. maddesinde düzenlenmiş olup, yasa metninde; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği açıklanmış, “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan yine aynı yasanın 332. maddesinde ise, “yargılama giderlerine, mahkemece re’sen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği” belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, hüküm fıkrasında aynen “davalı tarafça yapılmış olan 379,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine” ibaresine yer verilmekle, giderlerin dayanağı ve miktarları ayrı ayrı gösterilmeksizin davalı tarafından toplam 379,00 TL yargılama gideri yapıldığı kabul edilerek, bu tutarın davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa; yukarıda yazılı yasal hükümler çerçevesinde; tarafların sorumlu oldukları yargılama giderinin hüküm fıkrasında gösterilmesi sırasında , yapılan gider kalemlerinin tek tek sayılması ve masraf tutarları belirtilerek dökümü yapılmak suretiyle, taraflar bakımından tereddüte yol açmayacak nitelikte hüküm kurulması gerekmektedir. Bu itibarla; yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkralarının mahkemece giderlerin nelerden ibaret olduğu ve tutarlarının kalem kalem gösterilmek suretiyle denetime elverişli şekilde kurulması gerekirken; hükümde gider kalemleri ve her bir gider kalemi için ne kadar para harcandığı, ve masrafın hangi tarafın yatırdığı avanstan karşılandığı belirtilmeksizin davalı tarafından toplam 379,00 TL gider yapıldığı belirtilerek, davacı aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle kararın, harçlar dışındaki yargılama giderlerine ilişkin kısımları yönünden bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.