Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili; borçluya ait taşınmazın satışından elde edilen gelirin %70 "nin kendilerine ödendiğini, kalan kısmın ise Maslak Vergi Dairesi"ne gönderildiğini, vergi dairesinin haczinin taşınmazın aynından kaynaklanan bir borca ilişkin olmadığını, taşınmazın aynından kaynaklanan vergi borcunun tescil sırasında yatırıldığını beyan ederek, icra müdürlüğünden vergi dairesine gönderilen bedelin geri istenmesini, bu kısım için sıra cetveli düzenlenmesini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce taleplerinin 06.09.2010 tarihli kararla reddedildiğini bildirerek mahkemeden müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; vergi dairesine satış bedeli gönderilmesine ilişkin 09.11.2009 tarihli işleme karşı süresinde şikayette bulunulmadığı ve ihalenin kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.   Bir eşyanın aynından kaynaklanan vergi ve resim gibi devlet alacakları o eşyanın satış bedelinden öncelikle karşılanır (6183 s.y.m.21/II ve İİK.m.206/I). Bu öncelik gerek yasalarımızda, gerek uygulamada ve gerekse öğretide "rüçhan" kelimesiyle ifade edilmekte olup rüçhanlı alacağın rehin hakkından daha önce tatmin edilmesi imkanını getirmektedir.
Somut olayda ;06.09.2010 tarihli müdürlük kararı ile 09.11.2009 tarihli müdürlük kararına konu istemlerin ve kararların farklı olduğu görülmektedir. Taşınmazın ihalesinin feshine ilişkin davanın reddedildiği ve ihalenin kesinleştiği Şişli 4.İcra Müdürlüğü"nün 2005/1378 T. sayılı yazısı ile bildirilmiş olup, tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde vergi dairesinin haczinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacaklının vergi dairesine gönderilen miktara karşı itirazlarını bildirebilmesi için öncelikle sıra cetvelinin yapılması gerekir. Bu durumda mahkemece vergi dairesine gönderilen miktarın geri istenmesine ve icra müdürlüğünce  sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.