11. Hukuk Dairesi 2018/3110 E. , 2020/372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyualarak verilen 28/03/2018 tarih ve 2014/720-2018/140 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14/01/2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının tekne ve makine rizikolarına karşı sigortaladığı Nes Shipping and Corporation Ltd."ye ait M/T Alexandra C isimli geminin Romanya"dan aldığı yükleri Avustralya"ya taşırken 20.06.2007 tarihinde Yemen Körfez"inde kötü hava şartları sebebiyle ana makine dairesinin su alması üzerine battığını, tam ziyaa uğradığını, sigorta tazminatının ödenmediğini, sigortalının tüm talep haklarını müvekkiline devrettiğini ileri sürerek şimdilik 100.000 USD"nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek TCMB USD faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 22.06.2009 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 2.500.000 USD"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, dava konusunun Türkiye ile bağlantısının bulunmadığını, sözleşme yönünden Romanya hukukunun uygulanması gerektiğini, yetki itirazını ileri sürdüklerini, davacının aktif husumet ehliyetini taşımadığını, müvekkilince Romanya Mahkemelerinde sigortalı aleyhine ikame ettiği sigortalının bir talep hakkının olup olmadığının tespiti amaçlı davanın devam ettiğini, rizikonun teminat altına alınan bölge dışında gerçekleştiğini, dolayısıyla sigorta teminatı kapsamında kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yetki itirazı süresinde olmakla birlikte yetkili mahkeme gösterilmediğinden itirazın reddedildiği, davalının ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def"i ileri sürmediği, ıslah yoluyla zamanaşımı def"i ileri sürülebileceği gözetilerek değerlendirme yapıldığında ise davacının ıslahının
süresinde olduğu, Romanya"daki derdest dava nedeniyle Bükreş Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edilmesinin Türk Mahkemelerinin yargı yetkisinin ihlali sonucunu doğuracağı, bu hususun ayrıca kamu düzenine aykırılık taşıdığı, bu sebeple derdest tanıma davasının sonucunun beklenmediği, sigortalı geminin olay tarihinde klaslı ve denize elverişli olduğu, geminin poliçede gösterilen yerlerin haricinde batıp tam ziyaa uğradığı, poliçede ticari sefer bölgesinin "Akdeniz, Karadeniz, İngiltere dahil kıta Avrupası, Dakar"a kadar Batı Avrupa, ancak geminin klas sertifikalarına tabi olmak kaydıyla" şeklinde sınırlandırıldığı, Gemi Adamı Donatımında Asgari Emniyet Belgesinde geminin sefer sahasının dünya çapında ticaret olarak tanımlandığı, bu durumda geminin battığı Yemen Körfezi Socotra Adası"nın teminat kapsamındaki sefer bölgesi içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 100.000 USD"ye dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmek suretiyle 2.500.000 USD"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının milletlerarası yetki itirazı süresinde kabul edilmiş, itirazda yetkili mahkeme bildirilmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı gerekçesiyle itiraz reddedilip işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiştir.
Milletlerarası yetki itirazlarında Türk Mahkemelerinin yetkisizliğinin ileri sürülmesi yeterli olup hangi millet mahkemesinin yetkili olduğunun bildirilmesine gerek bulunmamaktadır. Zira, Türk Mahkemesi kendisinin milletlerarası yetkiye sahip olup olmadığını inceleyip yetkisiz olduğu kanısına varırsa milletlerarası yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar vermekle yetinecek, başka bir ülke mahkemesine gönderme kararı veremeyecektir.
Somut olayda, sigorta poliçesi merkezi Panama Cumhuriyeti"nde bulunan sigortalı şirket ile merkezi Romanya Cumhuriyeti"nde bulunan sigortacı arasında düzenlenmiş, poliçeye dayalı hakları sigortalıdan temlik alan ve merkezi Virgin Adaları"nda bulunan davacı, poliçenin İstanbul"da düzenlendiğini ileri sürmüşse de bu iddiasını ispatlayamamış, hasar ise Yemen açıklarında Sokotra Adası"nda meydana gelmiştir. Davalının yetki itirazı süresinde kabul edildiğine göre, mahkemece yabancılık unsuru taşıyan ve Türk Mahkemelerinin yetkisine girmeyen davanın milletlerarası yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.