Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3496
Karar No: 2019/1335
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3496 Esas 2019/1335 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın icra takibine konu olan çeklerdeki imzaların sahte olduğunu ve borcu olmadığını beyan ederek, menfi tespit davası açtığı, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığı ve takibin iptaline karar verildiği belirtilen bir hukuk davasının temyiz kararıdır. Kararda, bilirkişi raporunun yetersizliği nedeniyle kararın bozulduğu ve yeniden inceleme yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Kararda TMK 2. maddesi ve dolandırıcılık suçu zaman aşımı gibi kanun maddelerinden bahsedilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/3496 E.  ,  2019/1335 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı asil, davalının ... İcra Müdürlüğü 2005/1072 esas sayılı dosyası ile 2 adet çeki icra takibine koyduğunu, icra takibine dayanak çekler üzerindeki imzanın şahsına ait olmadığını, davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline alacağın %20" sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin çeklerden çok önceye dayandığını, davalının davacı tarafa telefon, telefon aksesuarı, telefon kartı gibi GSM ürünleri sattığını, satmış olduğu ürünlerin faturalı olup her iki tarafın muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı aleyhine yapılan icra takibine itiraz edilmediğini, çekteki imza davacıya değil eşine dahi ait olsa davacı çekin imzalandığı tarihte eşinin imzalamasına fiilen muvafakat ettiğini, hatta o dönemde bütün ticari faaliyetlerini eşi Savaş Boğazkaya" nın yönetmiş olduğunu, davacının menfi tespit davasını ceza kanununa göre dolandırıcılık suçu zaman aşımına uğradıktan sonra açmış olduğunu açıklanan nedenlerle ve TMK. 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle davanın reddine, davacının %20" den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı çekteki imzaların davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile kesin olarak tespit edildiği, davalı vekilinin taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle davacının borçlu olduğuna dair faturalar olduğu, ayrıca davacının imza konusunda başkasına talimat verdiği, keza ceza dosyasında ikrarı bulunduğu şeklindeki savunma ve soruşturmayı genişletme taleplerinin duruşmanın son oturumunda ileri sürüldüğü ve kanıtlanmadığı, takibin sadece kambiyo senetlerinden çeklere dayalı takip olup imzalarında davacıya ait bulunmadığı tespit olunduğundan davacının davasının kabulü ile ... İcra Dairesinin 2005/1072 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan iki adet çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı aleyhine yapılan takibin davacı ile sınırlı olmak üzere iptaline, takip konusu alacağın % 20" si kadar tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sahtecilik nedeni ile icra takibine konu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda mukayese imzaları içeren belgeler arasında, davaya konu çeklerin keşide tarihlerinden önceki tarihli belge asılları bulunmamaktadır. Bu nedenle düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamaz. Mahkemece davaya konu çeklerin keşide tarihlerine yakın, önceki ve sonraki tarihli, resmi kurumlarda bulunan, davacı tarafından atılmış, samimi imzalarını içeren belge asılları getirtilerek, grafoloji konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz incelemeye tabi bilirkişi rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi