14. Hukuk Dairesi 2018/2529 E. , 2018/8193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.09.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 274 parsel sayılı taşınmazın genel genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek, davalılara ait 276 ve 639 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 06.03.2008 tarihli, 2008/798 Esas, 2008/2848 Karar sayılı ilamıyla; “... Aleyhine geçit kurulan 639 parsel sayılı taşınmaz maliki olan ... hakkında harcı verilmek suretiyle usulüne uygun olarak açılmış veye haricen açılarak bu dava ile birleştirilmiş bir dava bulunmamaktadır. Mahkemece, taraf teşkilindeki bu eksiklik tamamlanmadan davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir..."" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak, davanın kabulü ile fen bilirkişisi ..."nın 21/06/2007 tarihli krokide (A) harfi ile gösterdiği Gerede İlçesi, Tatlar Köyünde bulunan 276 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 23,41 m², yine aynı yer (B) harfi ile gösterilen 1049 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 64,67 m², yine aynı yer 639 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (C) harfi ile gösterilen 138,29 m² olmak üzere toplam 226,37 m² alanındaki kısım üzerinden 2,50 metre genişliğinde davacıya ait 274 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olaya gelince, mahkemece, davacıya ait 274 parsel sayılı taşınmaz lehine 276 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 23,41 m², yine aynı yer (B) harfi ile gösterilen 1049 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 64,67m², yine aynı yer 639 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (C) harfi ile gösterilen 138,29 m² olmak üzere toplam 226,37m² alanındaki kısım üzerinden 2,50 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmuştur. Ancak benimsenen geçit güzergahı 639 parsel sayılı taşınmazın ekonomik bütünlüğü bozacak biçimde iki parçaya bölmektedir. Kısaca, 639 parselin kullanma bütünlüğü bozulmuştur.
Bu durumda mahkemece, öncelikle bilirkişi raporunda belirtilen diğer alternatiflerin yeniden değerlendirilmesi, yeterli gelmezse yeniden keşif yapılarak başkaca geçit alternatifleri tespit edilerek, uygun görülecek yerden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, aleyhine geçit kurulan 276 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ... ve ... mirasçılarınında davada taraf olmamaları doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.