23. Hukuk Dairesi 2014/4319 E. , 2015/4345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Temlik eden davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sayaç endekslerinin okunmasına ilişkin hizmet sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin yüklenici olarak davalının elektronik ortamda gönderdiği abonelere ilişkin kayıtları bu abone kodlarına bağlı olarak elektronik ortamdaki endeksörlere yüklediğini ve davalıya durumu bildirdiğini, ancak buna rağmen 01.11.2010–31.12.2012 tarihlerinde 7012 (mesken boş) -7011 (oku - gel) no"lu kodlara ilişkin hizmet bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, 339.345,36 TL"nin avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında alacağını temlik etmiştir.
Davalı vekili, tahakkuk koşulunun oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme gereğince 7011-7012 kodlarına ait Kasım 2010-Aralık 2012 dönemine ilişkin olarak 7011 oku-gel kodunda 926.442 adet koddan 54.383 adedinin 19.577,88 TL olarak davacıya ödendiği, 872.059 adet koda ilişkin ise 313.941,24 TL"nin ödenmediği, 7012 daire boş koduna ilişkin ise 9.571 adet koddan tümüne ilişkin ödeme yapılmadığı ve ödenmeyen tutarın 3.445,56 TL olduğunun tespit edildiği, dava konusu sözleşmenin eki şartnamede davacı yüklenicinin ediminin hizmet konusu işlere ait verilerin raporlanması ile tespit edilmiş bilgilerin idareye iletimi ve bildirimi olarak belirlendiği, davalı tarafça davacının dava konusu döneme ilişkin bildirimlerinin tahakkuk işlemine bağlanmamasında davacının bir kusur ve yapılan işe ilişkin ayıbının bulunduğu yönünde iddia ve delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 317.386,80 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak temlik alana verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen hak ediş alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2 maddesi, ""Yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez. Temliknamelerin noterlikçe düzenlenmesi ve idare tarafından istenilen kayıt ve şartları sağlaması zorunludur"" hükmünü içermektedir. Somut olayda, dava hizmet alım sözleşmesinin tarafı olan ... Elektrik İnşaat Limited Şirketi tarafından açılmış olup, yargılama sırasında ...18. Noterliği"nce düzenlenen 03.06.2013 tarih ve 17382 yevmiye sayılı temlikname ile dava konusu alacağını Türk Borçlar Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca ...Şirketi adına temlik ettiği anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK"nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK"nın 51) Fiil ehliyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usûl işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, "sıfat" yerine "husumet" terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def"i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re"sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
Bu durumda, mahkemece, davayı açan ... Elektrik İnşaat Limited Şirketi ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinde temlik yasağı bulunduğu gözetilerek alacağın sadece ... Elektrik İnşaat Limited Şirketi tarafından talep edilebileceği, temlik alan şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.