11. Ceza Dairesi 2021/189 E. , 2021/1796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanıklara yüklenen 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en son faturanın düzenlendiği "20.02.2008" olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığın adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca yapılan gerekçeli karar tebligatında, "adreste kimse bulunamaması üzerine, adresin kapalı olması sebebi en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye sorulmuş, imzadan imtina eden beyan edilmesi üzerine tebliğ evrakı ilgili mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır, isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verilmiştir." şerhi mevcut olup, hangi komşuya sorulduğuna dair bir açıklama bulunmayan ve imzadan imtina beyanının yer almadığı 03.06.2016 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve temyiz süresini başlatmayacağından, sanığın öğrenme üzerine 30.11.2020 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında “Defter ve Belgeleri Gizleme” suçundan açılan kamu davasında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması hâlinde VUK"nin 139. maddesinde yazılı durumların ve usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmaması ve defter ile belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olması karşısında; sanığın savunmasında, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, daha önce kimliğini kaybettiğini, kimliğini bulan kişilerin adına şirket kurmuş olabileceklerini, beyan etmesi, UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanığın Küçükçekmece 6.Asliye Mahkemesi 2009/2308 Esas ve 2012/1260 Karar sayılı dosyada aynı mükellefiyete ilişkin 2004 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizleme suçundan yargılandığı şirkete ait Bakırköy 15.Noterliği 24.06.2008 tarih 26833 numaralı imza sirkülerinde sanığa atfen atılmış imzaların sanığın eli ürünü olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, bu belgenin dosyaya getirtilerek, sanığa notere giderek imza atıp atmadığının ve dosya kapsamında fotokopisi bulunan şirkete ait ortaklar kurulu kararını imzalayıp imzalamadığının sorulması gerekirse ortaklar kurulu kararının aslı temin edilip imza incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.