MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
156 kutu küpürleri kesilmiş muhtelif ilaçların çöp poşeti içerisinde ve çöp atılan alanda bulunması üzerine yapılan soruşturma neticesinde bahse konu ilaçların ... Eczanesi” isimli eczaneyi işleten sanık ... tarafından İsse İnternational isimli İlaç firmasının mümessili olan sanık ..."a verildiğinin, ... tarafından da bu ilaçların bahse konu yere atıldığının tespit edildiği,
Sanık ..."in bir kısmı yatalak ve yaşlı olan hastaların karnelerini almak suretiyle ilaç kullanım raporlarına istinaden aile hekimlerine ve yoğunlukla hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen aile hekimi Dr. ..."e reçete yazdırdığı, bu ilaçların bir kısmının hastaya verildiği, tamamının küpürleri kesilerek katılan kuruma fatura edildiği ve bedellerinin tahsil edildiği, hastalara verilmeyen küpürü kesilmiş ilaçların sanık ... tarafından sanık ..."in isteği üzerine ortadan kaldırılmak maksadıyla yukarıda belirtilen çöp alanına atıldığı,
Bu suretle ..."in katılan kurumu hileli davranışlarla zarara uğratarak menfaat temin etiğinin, diğer sanık ..."un ise nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak etmeksizin bu suçun delilleri olan ilaçları çöpe atmak suretiyle yok etmeye çalıştığı iddia olunan olayda;
A) Sanık ... hakkında hükmolunan beraat kararına ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan suç delillerini gizleme ve yok etme suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında hükmolunan beraat kararına ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamında tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan hastaların bir kısmının reçetelerin arkasındaki imzaların kendilerine ait olmadığını, reçetedeki ilaçların bir kısmını kesinlikle almamış olduklarını, bir kısım ilaçların eczane görevlileri tarafından yazdırılmış olduğunu, içerik ve miktarlarını bilmediklerini, özellikle tanıklardan ...’un isminin çöp sahasına atılmış bulunan poşet üzerinde yazılı bulunması, bahse konu eczanede adı geçen hasta adına tanzim edilmiş reçete, sağlık karnesi fotokopisi, muhtelif ilaçlara ait kesilmiş barkod, ilaç kupürü ve sağlık kurulu raporu suretlerinin de ele geçirilmiş olması, eczane çalışanlarının adı geçen hastanın bulantı sebebiyle bir kısım ilaçları kendilerine getirip teslim etmiş olduğu açıklamalarının mahkemede tanık ... tarafından yalanlanmış olması, hastalardan ...’a ait reçete üzerinde sonradan yaptırılmış olduğu anlaşılan değişikliğin karnenin alt nüshasında bulunmaması ve bu suretle sonradan eklenen ilaçlarla hastaya aslında verilmemiş bulunan ilaçların fatura edilmiş olması ihtimalinin araştırılması lüzumu ve dosya kapsamında ifadesine başvurulan hasta ifadelerinin bu yönüyle sanık ... ile tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmuş olan diğer eczane çalışanlarının yazdırılmış bulunan tüm ilaçların eksiksiz olarak hastalara verildiği yönündeki açıklamaları ile çelişmesi, karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle SGK mevzuatı ve eczacılık uygulamaları konularında uzman kişilerden müteşekkil bir bilirkişi heyetine dosya kapsamında örnekleri mevcut bulunan reçeteler, ilaç kupürleri, sağlık raporları ve ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nce yaptırılan inceleme neticesinde eczacı Bilan Koçak’ın tanzim ettiği rapor incelettirilmek suretiyle kurumun zarara uğratılıp uğratılmamış olduğu ile bu zararın gerçekleşme biçimi ile tespit edilen usulsüzlükleri içeren, katılan kurumda görev yapmayan eczacı, doktor ve Sayıştay denetçisinden oluşan bir heyetten bilirkişi raporu aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.