Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5577
Karar No: 2016/1276
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/5577 Esas 2016/1276 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya ait bir kazıcı makineyi 4 ay boyunca 6,500 TL karşılığında kullanmak için anlaştıklarını ancak davalının 14.09.2011 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak haksız olarak feshettiğini iddia ederek, kalan 11,249 TL araç kira bedelinin 16.11.2011 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etti. Mahkeme davacının talebini kabul ederek, davalıyı 11,249 TL araç kira bedelini ödemeye ve ticari faiziyle birlikte ödemeye mahkum etti. Ancak davalı temyiz etti ve Yargıtay da mahkemenin verdiği kararı bozdu. Buna gerekçe olarak, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirtti. Yargıtay'a göre, konu ile ilgili uzmanlık gerektiren bir konuda hukukçu bilirkişiden alınan rapor hüküm vermeye yetmedi ve mahkemenin aracın aynı şartlarla kiraya verilebileceği sürenin belirlenmesi için uzman bir bilirkişiye başvurması gerekiyordu. Hüküm, bu sebeple bozuldu. Kanun maddeleri: 6100 Sayılı HMK, 6217 Sayılı Kanunla Eklenen Geçici 3. Madde, HUMK'nın 428. Maddesi.
6. Hukuk Dairesi         2015/5577 E.  ,  2016/1276 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile mahrum kalınan kazanç kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacıya ait ...kazıcı makinanın, 16.07.2011-16.11.2011 tarihleri arasında 4 ay boyunca aylık 6.500 TL. Karşılığında çalışması için tarafların anlaştıklarını, davacının 14.09.2011 tarihinde işine haksız olarak son verildiğini, toplam 14.751 TL nin ödendiğini, kalan 11.249 TL araç kira bedelinin ödenmediğini, davalı ile 4 aylık sözleşme imzalandığını, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mağdur olduğunu, belirterek, 11.249 TL kalan araç kiralama bedelinin 16.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise davacıya çalışılan süre içindeki tüm ödemelerin zamanında ve eksiksiz yapıldığını, davacının isteminin salt sözleşmede belirtilen işin bitim tarihi olan 16.11.2011 tarihine kadar kendisinin herhangi bir çalışma göstermediği zaman aralığındaki fark miktar olduğunu, sözleşmenin 11. Maddesine göre işin süresinden önce yapılması kaydıyla işin süresi ve süreye uygun olarak ödeme yapma şartlarında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılabileceğini, haksız feshinin söz konusu olmadığını, işin niteliği gereği ihtiyaç kalmadığından, çalışmış olduğu süre ücretlerinin ödendiğini, sözleşmenin süresinin bu şekilde değiştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Taraflar arasındaki sözleşmenin, 16.07.2011-16.11.2011 tarihleri arası 4 aylık iş süresinden önce haksız olarak feshi nedeniyle, davacının mahrum kalınan kazanç kaybından doğan zarar kapsamında 11.249,00 TL tazminat alacağı bulunduğu belirtilerek 11.249,00 TL nin 16/11/2011 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-)Taraflar arasında 16.07.2011 başlangıç ve 16.11.2011 bitiş tarihli düzenlenen makine kirasına ilişkin sözleşme konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme içeriğinden kiralanan...Kazıcı Makinanın köy içi yolları yapımı projesinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmış olduğu, anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 5. maddesinde aylık kira bedelinin 6.500 TL olduğu belirtilmiştir.
    Her ne kadar sözleşmenin 11. Maddesinde, işin süresinden önce yapılması ve tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları kaydıyla işin süresi ve ödeme şartlarında değişiklik yapılabileceği belirtilmekte ise de bu konuda taraflar arasında anlaşma olduğu kanıtlanamamıştır. Sözleşmenin 14.09.2011 tarihinde feshedildiği, bu tarihe kadar olan kira bedellerinin davacıya ödendiği, sözleşmenin kalan süresi için sözleşmede öngörülen kira bedelinin ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Kural olarak sözleşme süresi henüz sona ermeden tek taraflı olarak kira sözleşmesini feshetmesi halinde kiracı, kira sözleşmesinin süresi sonuna kadar olan kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür. Ancak kiraya veren de bu süre içerisinde her halükarda kira parasının ödeneceği gerekçesiyle kiralananı kiraya vermekten kaçınmamalı, aynı koşullarla kiralananın kiraya verilebilmesi için beklenen çabayı göstermeli, böylece kiracı borçlunun zararının artmasına sebep olmaması gereklidir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında hukukçu bilirkişiden alınan 26/02/2015 tarihli raporda; Sözleşmenin kararlaştırılan süre sona ermeden, 14.09.2011 tarihinde davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, akitte kararlaştırılan süre sona ermeden kiralananın kiraya veren teslim edilmesi, kiracının kira ödeme yükümlülüğünü sona erdirmeyeceği, dönem sonuna kadar olan kiraların ödenmesi gerekeceğini, bu doğrultuda yapılan hesaplama ile 14.751.00 TL. ödemede bulunan davalının bakiye borcunun 11.249.00 TL. Olduğu belirtilmiş ise de; Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli değildir. Bu sebeple Mahkemece kira sözleşmesine konu aracın aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği hususunda konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, araç yeniden kiraya verilmiş ise bu süre de göz önünde tutularak belirlenecek makul süre kadar kira parasından davalının sorumlu tutulması gerekirken, konu ile ilgili uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişiden alınan rapora göre yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi