Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/19-462
Karar No: 2012/728

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/19-462 Esas 2012/728 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak davalar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi kararı bozmuştur. Mahkeme yeniden yapılan yargılama sonunda önceki kararında direnmiş, fakat davacı vekilinin banka dekontlarını göstermesine rağmen çeklerin keşide tarihinden önceki ödemelerin çeklere ilişkin bir ödeme olarak kabul edilip yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararın tamamen yeni bir gerekçeyle oluşturulmuş ve Özel Daire denetiminden geçmeyen bir hüküm niteliği taşıdığı belirtilerek, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda, uygulanan yasal düzenlemelerin 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429/III. maddesi olduğu belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2012/19-462 E.  ,  2012/728 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2011
    NUMARASI : 2011/473-2011/634

     Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkeme’since davanın kısmen kabulüne dair verilen  02.03.2010 gün ve 2008/278 E., 2010/81 K. sayılı kararın incelenmesi  davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.  Hukuk Dairesi’nin 23.05.2011 gün ve 2010/11795 E., 2011/6787 K. sayılı ilamı ile;
    (…Davacı vekili, müvekkili ile davalının mülkiyeti müvekkiline ait olan arsanın satılması ve inşaat yapmak için anlaştıklarını, ancak arsanın satılmadığını, bu ticari ilişkiden dolayı davalı tarafından müvekkiline ödenen paraların teminatı olarak verilen çeklerin davalı tarafından takibe konulduğunu, oysa davalıdan alınan paraların davalının banka hesabına ödendiğini bildirerek takibe konu çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini,  banka dekontları üzerindeki tek yanlı beyanın yeterli olmadığını bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece,  toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının davacı tarafından yapılan ödemelerin elden verilen borca karşılık yapıldığı yönündeki iddiasını ispat için delil sunmadığından davacı tarafından yapılan tüm ödemelerin takibe konu çeklere mahsuben yapıldığı,  davacı tarafından verilen 11.000 TL tutarlı çekin de davalı tarafından tahsil edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasına 86.405,60 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı tarafından dava konusu çeklerin ödendiğine delil olarak banka dekontu sunulmuş ise de, sunulan dekontlar 2001/2004 yıllarına ait olup çeklerin keşide tarihleri 01.04.2008 ve 25.03.2008’dir. Bu durumda keşide tarihinden önceki ödemelerin çeklere ilişkin bir ödeme olarak kabul edilip yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

     Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, keşide tarihi itibari ile çeklerin bağlı olduğu hesap 24.06.2006 tarihinden itibaren aktif olmadığından yapılan tüm ödemelerin bu çeklere ilişkin olduğu kabul edilerek direnme kararı verilmiştir.
    Hükmü davalı  vekili temyize getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda ise; bozma öncesi ileri sürülmeyen ve mahkemece bozma aşamasından sonra dosyaya celp edilen dava dışı bankanın cevabi yazına dayalı olarak “…keşide tarihi itibari ile çeklerin bağlı olduğu hesabın 24.06.2006 tarihinden itibaren aktif olmağı…” şeklindeki gerekçe; Özel Daire bozma ilamından sonra mahkemece kabul edilerek, direnme olarak adlandırılan temyize konu kararın gerekçesi olarak açıklanmıştır.
    Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın bu haliyle, bozmadan esinlenerek oluşturulmuş, Özel Daire denetiminden geçmeyen tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır. 
    Hal böyle olunca; bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nun 440/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2012  gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi