Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/32569
Karar No: 2016/4617
Karar Tarihi: 02.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/32569 Esas 2016/4617 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/32569 E.  ,  2016/4617 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, ücret, izin ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, iş akdinin işveren tarafından hırsızlık gerekçesiyle haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, ücret, izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin davacının hırsızlık yapması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının diğer taleplerinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı vekilinin 12/04/2013 tarihli tamamlama harcı adı altında dava dilekçesinde belirttiği miktarları arttırarak ıslah ettiği bilahare 14/05/2014 tarihinde bu kez ıslah dilekçesi adı altında taleplerini yeniden arttırdığı aynı davada birden fazla ıslahın mümkün olmaması nedeni ile 14/05/2014 tarihinde ıslah yapılmamış kabul edilerek, iş akdinin davacının işyerinde hırsızlık yapması nedeniyle, işverence haklı olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, davacının fazla çalışma yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediği, davacının bir kısım izinlerini kullanmadığı ve bunların karşılığının fesih sırasında ödenmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içeriğine göre davacı vekili dava dilekçesinde davanın türünün belirsiz alacak davası olduğunu açıkça belirtmiştir.
Mahkemece taraflara tebliğ edilen 19/03/2013 tarihli tensip zaptının 5 inci maddesinde, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu konusunda beyanda bulunması, eksik harcı tamamlaması vb. konularda davacıya iki haftalık kesin süre verildiği, bu ara karar uyarınca davacı vekili tarafından 12/04/2013 hakim havale tarihli dilekçe ile talep edilen alacak miktarlarında arttırım yapıldığı ve peşin harcın tamamlandığı, mahkemece bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra davacı vekilince dosyaya sunulan 14/05/2014 hakim havale tarihli dilekçe ile talep edilen alacak miktarlarının rapor doğrultusunda arttırılmıştır.
Mahkemece davanın kısmi dava olarak kabul edildiği, 14/05/2014 tarihinde yapılan talep arttırımının davanın ikinci kez ıslah edilmesi olarak değerlendirildiği ve bir davada bir kez ıslah yapılabilir kuralı gereği ikinci ıslahın geçersiz kabul edildiği, 12/04/2013 hakim havale tarihli davacı dilekçesi nazara alınarak alacakların hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
Ancak davac vekili, tensip ara kararı gereğince ön inceleme aşamasında taleplerini arttırmış, bir anlamda kısmi eda külli tespit niteliğinde açılan davayı belirleyebildiği miktarda talep ederek tahsil amaçlı belirsiz alacak davasına çevirmiş ve harç yatırmıştır. Bu usul işleminin ıslah olarak kabulü mümkün değildir. Yapılan usul işlemi, mahkeme ara kararının yerine getirilmesi ve harç tamamlama işlemidir.
Dava tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olup, talep edilen alacak miktarlarının bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılması teknik anlamda ıslah değil, talep arttırımı işlemidir. Bu durumda ise 14/05/2014 hakim havale tarihli dilekçe ile yapılan ilk ıslah, arttırım niteliğindedir.
Tahsil amaçlı belirsiz alacak davası yine belirsiz alacak davasının bir türü olan kısmi eda külli tespit niteliğindeki davadan bir kısım hukuki sonuçları açısından farklıdır. Kısmi eda külli tespit niteliğindeki belirsiz alacak davasında, hüküm altına alınan alacaklarda (kıdem tazminatı hariç) dava dilekçesi ile talep edilen miktarlara dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarlara ise talep arttırım tarihinden itibaren faiz yürütülürken, tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında kıdem tazminatı dışında kalan alacaklarda, hüküm altına alınan alacak miktarlarının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmektedir.
Sonuç olarak, başlangıçta kısmi eda külli tespit, ara kararı üzerine ise tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olarak açılan davanın davanın kısmi dava olarak kabulü ile 14/05/2014 tarihinde yapılan işlemin ise ikinci ıslah olarak nitelendirip, bir davada bir kez ıslah yapılabilir kuralı gereği ikinci yapılan ıslahın geçersiz olduğuna, ayrıca bir kısım alacaklara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava dilekçesi ile talep edilen miktarlara dava tarihinden talep arttırım dilekçesi ile arttırılan miktarlara ise talep arttırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken, davacı tarafından dosyaya sunulan, 14/05/2014 hakim havale tarihli talep arttırım dilekçesindeki miktarlar esas alınarak, yukarıda yazılı usul ve esaslar dairesinde alacakların hüküm altına alınmasıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi