17. Hukuk Dairesi 2017/2908 E. , 2019/11521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 29.09.2012 tarihinde apartman pis su kanallarından taşan suların sigortalının evine zarar vermesi sonucu gerçekleşen olayda sigortalıya yapılan 2.780,00 TL ödemenin 19.11.2012 tarihinde ödendiğini tarihden itibaren MB kısa vadeli avanslar için uygulanan faiziyle davalılardan arsa payı oranında tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın HMK 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1-b. maddesi,dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış olması durumunda uygulama alanı bulmaktadır. Gösterilen adreste davalının bulunmaması durumunda mahkemenin adres araştırması yapması gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddede verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır. (HMK md. 119/2)
Somut olayda; davacı vekilinin HMK"nin 119/1. maddesi hükmüne uygun olarak dava dilekçesinde davalıların adresleri bildirilmiş ayrıca celbedilen taşınmazın tapu kayıtlarında davalıların ve kat maliklerinin T.C. kimlik numaraları da mevcuttur. Davacı vekili tarafından 2.7.2013 tarihli dilekçe ile davalı ... Usul"un verasetininde dosyaya ibraz edilmiştir. Mahkemece öncelikle davalılar ile kat maliklerinin adres kayıt sisteminde yazılı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmalıdır. Adres kayıt sisteminde adresleri bulunmadığı takdirde, PTT, belediye, seçim kurulu, bankalar, tapu, vergi dairesi, askerlik şubesi (erkek olanlar için) vs. ilgili yerlerden etraflıca adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmeli ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılmalıdır. Tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı takdirde davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usul hükümlerine göre, taraf teşkili sağlanması gerekirken davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre, 6100 sayılı HMK"nun 94. maddesi uyarınca kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlerin neler olduğunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Mahkemece, davacı vekiline 26.02.2015 tarihli celsede, tebligat yapılamayan davalıların adreslerinin bildirilmesi ve tebligat yapılamayan tapu kaydında malik olan davalıların davaya dahil edilmesi için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş ise de ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulmadığı ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının usulünce ihtar edilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.