11. Hukuk Dairesi 2015/13592 E. , 2017/1394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2015 tarih ve 2014/397-2015/172 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ibareli 5. sınıftaki tıbbi ilaç ürünlerini içeren 2000/... sayılı markanın sahibi olduğunu, davalının 25.06.2012 tarihinde "..." ibareli, 5. sınıftaki "İnsan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler." ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilânı üzerine, iltibas vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2014/M-10409 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin ... esas ve ayırt edici unsurlu markası ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve şirket vekilleri, davacı tarafından itiraza mesnet alınan markasının ilâç emtiasını içerdiğini, reçetesiz satılmasının mümkün olmadığını, reçetenin ancak bir doktor tarafından yazılabileceğini ve eczacı tarafından verileceğini, kelimelerin farklı olduğunu, bu nedenle başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında bir karışıklık doğmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı ve davalının markalarının sektörde genel olarak sık kullanılan ibare ve unsurlar kullanılarak onların çağrışım güçlerinden istifade amaçlı oluşturulmuş tedavisi hedeflenen hastalığa veya etken maddeye yönelik işaretler oldukları, tescil kapsamının ilaçlara ilişkin olduğu bu tür malların reçeteyle satıldıkları, reçetenin doktorlar tarafından yazıldığı, eczacılar tarafından okunduğu, görsel, sesçil ve anlamsal olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle ortalama tüketicilerin bu işaretlerin farklı iki marka oldukları hemen ve ilk bakışta anlayabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.