14. Ceza Dairesi 2017/1830 E. , 2017/3414 K.
"İçtihat Metni"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17.12.2015 gün ve 2015/81424 soruşturma, 2015/52225 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Bursa 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 28.03.2016 tarihli, 2016/1253 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada kanuna uygun bir soruşturma bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, kayıp olarak aranmakta iken bulunan mağdure ..."ın ifadesinde, yaklaşık 2 yıl önce tanımadığı bir erkek şahıs tarafından tecavüze uğradığı, bu olaydan yaklaşık 1 yıl kadar sonra da annesinin erkek arkadaşı olan şüpheliye bu olayı anlatması üzerine, şüphelinin bu olayı anlatacağından bahisle tehdit ederek kendisiyle cinsel ilişkiye girdiğini beyan ettiği somut olayda, dosyada mevcut Bartın İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Devlet Hastanesinin 09.11.2015 tarihli raporunda mağdurun bakire olup olmadığı, tecavüze uğrayıp uğramadığı yönünde açık bir görüşte bulunulmadan sadece anılan bölgede çentik izlendi şeklinde bir ifadede bulunulması nedeniyle bu raporun açıklattırılarak yeniden bir rapor alınması, mağdurenin 07.11.2015 tarihli tutanakta geçen, tecavüz olayını şüphelinin arkadaşı ... isimli bir bayana anlattığı, o bayanın da şüpheliye kızması üzerine olayı annesinin öğrendiği yönündeki beyanına göre, olayı bildiği iddia edilen şüphelinin arkadaşı İlknur isimli bayanın tespit edilerek tanık olarak ifadesine başvurulması, mağdurenin, annesinin erkek arkadaşı olan şüpheliye iftirada bulunmasını gerektirecek bir husumetinin olmadığı hususları da nazara alınarak maddi gerçeğin ortaya çıkartılması amacıyla gerektiğinde mağdurenin öğrenim gördüğü okuldaki öğretmen ve arkadaşlarının da bilgi ve görgüsüne başvurulmak suretiyle sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.02.2017 günlü, 94660652-105-16-14447-2016- Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bursa 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 28.03.2016 tarihli, 2016/1253 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.