16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1493 Karar No: 2018/2453 Karar Tarihi: 10.07.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1493 Esas 2018/2453 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1493 E. ve 2018/2453 K. sayılı kararda sanık, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hüküm verilmiştir. Karar temyiz edilmiş ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Kararda bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu vurgulanmıştır. Sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu için \"Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı\"nın, cep telefonu inceleme raporuna dayanak 2017/633 D. İş. sayılı adli arama ve CMK’nın 134 maddesi uyarınca verilmiş inceleme kararının ve sanığa ait Bankasya katılım hesabının açılış tarihini ve hesap hareketlerini gösterir hesap dökümünün getirtilerek tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken delalet madd
16. Ceza Dairesi 2018/1493 E. , 2018/2453 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; “Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın, aralarında bylock tespit edilen cep telefonununda bulunduğu dijital materyallere ilişkin inceleme raporu ile rapora dayanak 2017/633 D. İş. sayılı adli arama ve CMK’nın 134 maddesi uyarınca verilmiş inceleme kararının, ayrıca iddia ve kabuldeki sanığa ait Bankasya katılım hesabının açılış tarihini ve hesap hareketlerini kuşkuya yer vermeyecek şekilde gösterir hesap dökümünün getirtilerek hükümden sonra gelen HIS CGNAT kayıtları ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verildiğinin gözetilmemesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; a-Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken delalet maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmeyeceğinin gözetilmemesi, b-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreler, mevcut delil durumu ve suç vasfı da dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, tutukluluk halinin devamına, 10.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.