Konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/5398 Esas 2018/1486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5398
Karar No: 2018/1486
Karar Tarihi: 12.02.2018

Konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/5398 Esas 2018/1486 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın inkar etmesine rağmen tanığın tanıklığı nedeniyle suçun işlendiği kabul edilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın beraat etmesi gerektiği ancak hatalı gerekçeyle cezalandırıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, cezanın ağırlığıyla orantılı olması gerektiği ve lehe hüküm talebinin de dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddelerine göre, sanık hakkındaki ceza belirlenirken TCK'nın 3/1 ve 61. maddelerine uyulması gerekmektedir. Ayrıca, CMK'nın 230/1-d maddesi uyarınca lehe hüküm talebi de göz önünde bulundurulmalıdır.
18. Ceza Dairesi         2016/5398 E.  ,  2018/1486 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın aşamalarda suçu istikrarlı ve tutarlı ifadelerle inkar etmesi, sanığın kardeşi olan tanık ..."ın gece eve 01:30 sıralarında geldiğini, (suç saati 03:30) ağabeyinin evde olduğunu ve evden hiç çıkmadığını beyan etmesi karşısında, sanığın atılı konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu işlediğini gösterir, mağdur ..."in sanığı pencerede gördüğüne ilişkin soyut beyanı ve mağdur ..."in bahçe duvarından birisinin atladığını ve kaçtığına ilişkin beyanı dışında her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında sanığın beraatı yerine hatalı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- TCK"nın 3/1. maddesinde açıklanan "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" ilkesine uyulmadan ve aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere ne surette uyulduğu yönünde yeterli kanuni gerekçe gösterilmeden, sanık hakkındaki temel özgürlüğü bağlayıcı cezanın alt sınırdan, orantısız biçimde uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi,
    2- CMK"nın 230/1-d maddesi uyarınca lehe hüküm talebinin takdiri indirim sebebini de kapsadığı halde, sanığın duruşma tutanağına yansıtılmış olumsuz davranışı da olmaması karşısında: “sanığın atılı suçu inkar etmesi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları” gerekçe gösterilip TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.